Bilişim Teknoloji

Elektronik ticaretin (e-ticaret) pazar hacmi 20 trilyon Dolar’a ulaştı. “EvdeKal” sürecinde dijital ortamdan alışveriş yapan tüketicilerin sayısının da etkisiyle; 7 milyar 80 milyona yaklaşan dünya nüfusunun neredeyse 7 milyara yakınının elektronik ticarete ilgi gösterdiği söyleniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, bugün ticarette yeni bir devrim yaşandığına işare ederek, bunun adının elektronik ticaret devrimi olduğunu belirtiyor. “Tüm dünya senin pazarın ama aynı zamanda senin rakibin” diyen Yavuz, dünyada e-ticaretin toplam perakende pazarından aldığı payın yüzde 9-10 arasında olduğuna dikkati çekiyor. Bütün çabalara karşın elektronik ticarette dünyada ilk 25 ülkenin içerisinde yer alamayan Türkiye’nin bu tablosunu deşiştirebilmek adına TOBB, Türkiye’deki firmaları dijital dünyaya hazırlıyor. Bu konuda projeler üreten   dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Vodafone ile birlikte çalışan TOBB,

Dijital teknolojilerin su sektöründeki uygulamalarını ele alan Su Politikaları Derneği, yaptığı çalışmada hızla dijitalleşen dünyada Su Hizmetleri Yönetimi’nde başlayan dijitalleşmeyi irdeledi. Derneğin hazırladığı “Dijital Su Dünyası” başlıklı raporda ‘su’da değişimin neden önemli olduğuna vurgu yapıldı. Raporda, ayrıca şu bilgiler yer aldı: “Yakın geleceğin ‘dijital su’ veya ‘akıllı su’ uygulamaları daha çok ‘akıllı şehir’ konsepti içinde yer alacak ve uygulamaya geçecek…Bu nedenle COVID-19 sonrası değişimler; “Dijital Dünyaya Doğru Değişim”i de hızlandırılacağını ortaya koyuyor. Ancak bu değişimin yönünün nereye doğru olacağı ve oluşacak değişimde ‘insan hakları’nın ve toplum çıkarlarının ne kadar dikkate alınacağını şimdiden kestirmek zor. İnsanın her konuda hep ‘merkez’de olması gereken yerinin ‘yeni dünya’da nerede konumlandırılacağı belirsizliğini koruyor. Bu kavramların daha bilinir hale gelmesinin yolu, öncelikle bu değişimin farkında olunması, incelenmesi ve izlenmesidi

Teknolojinin bütün alanlara girmesi; ‘geleneksel öykü anlatımı’nı da etkiledi. Keşifler, buluşlar, savaşlar, zaferler, yenilgiler, efsaneler, destanlar ve sosyo politik konuların ele alındığı ö ykülerin teknolojiyle bütünleştirilmesi dijital öykülemeyi doğurdu. Uzmanlar, dijital öykülemenin, 1990’ların başından itibaren var olmasına karşın, dünyanın her yerinde kabul görmüş ortak bir tanıma sahip olmadığını öne sürüyorlar. Diğer taraftan da, farklı çoklu ortam araçları bir arada kullanılarak yapılan öykü anlatımı olarak tanımlanıyor…Modern teknolojinin geleneksel öykü ile bir araya gelmesi şeklinde de nitelendiriliyor. Bir başka deyişle de “Geleneksel öykü anlatımının çağdaş bir yoludur” deniliyor. Uyulamada, bilimden sanata ve kültüre, teknolojiden, tıp eğitimine birçok konuda bilgi sunmak için kullanılabilen dijital öykü türleri ve dijital öykülemenin birçok tanımı yapılıyor. Bu tanımlar, öğretici dijital öyküler, proje tabanlı oluşturulan dijital öyküler, sosyal adalet ve

Ticaret Bakanlığı’nın “KOBİ’lerin Yanındayız” kampanyası yoğun ilgi görüyor…Elektronik ticaretin ( e-Ticaret) nitelikli kullanımını teşvik etmek amacıyla, başlatılan kampanya, pazarlama sorunları yaşayan küçük ve orta işletmelere (KOBİ) çözüm sunmayı hedefliyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın bire bir üzerinde titizlk gösterdiği “e-Ticaret Olarak KOBİ'lerin Yanındayız” kampanyasını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da destekliyor. “KOBİ’ler için dijitalleşme çok önemli” düşüncesiyle yola çıkılan ve ilgili sektörler tarafından sahiplenilen kampanya, Türkiye ekonomisinin dönüşümü için dijitalleşmenin öneminin altının çizilmesine de aracı oluyor. Ticaret Bakanlığı, KOBİ’lere sunulan devlet destekleri, idari hizmetler ve eğitim destek hizmetleriyle her alanda dijital teknolojileri en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, kampanyanın daha fazla KOBİ’yi e-ticaretle tanıştırmanın yanı sıra, internet ve e-ticaret

Küresel ekonomide beliren durgunlukla (resesyon) beraber; Avrupa ekonomilerinde şimdiden gözlenen küçülme; gözlerin Asya ve Uzak Doğu ekonomilerine çevrilmesine neden oldu. Türkiye için hedeflenen ekonomik politikalar ise, büyümeden ödün vermeden ayakta kalabilmeyi sağlamak…Teknolojide sıçramadan hiçbir zaman ödün vermeyen Türkiye, teknolojiyle birlikte gelen dijital dönüşüm ve bunu yönetecek yetenekli insan kaynağını esas alıyor. İlginin sağlığa yönelmesinin ardından; Türkiye’nin asıl potansiyelinin açığa çıkmasını sağlayacak gelişmelere tanık olunurken; Türkiye’yi sağlık sektörü ve teknolojilerinde parlak bir gelecek bekliyor gibi... Savunma sanayi için planlanan büyük yatırımlar da sağlık sektörüne kaydırılmış durumda…Bölgemizdeki sıkıntılı jeopolitik unsurlara rağmen ekonomik büyüme, markalaşma ve endüstriyel yatırım hedeflerine sıkı sıkıya bağlı. Londra merkezli çok uluslu profesyonel hizmetler ağı, denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri  şirketi; PricewaterhouseCooper

Her çağın gereksinimlerini önceden görüp geleceğin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yeni teknolojiler geliştiren Japonlar, dijital fabrika konsepti e-F@ctory.  ‘Sanayi 4.0 ’  için  tasarlanan akıllı fabrikalarda tüm yeni nesil ürünler ve sistemler internet üzerinden haberleşebiliyor. Üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan ve yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan e-F@ctory, üreticilerin küresel rekabette bir adım önde olmasına katkı sağlıyor. Uzaktan erişilebilen dijital fabrikalarla üreticilerin rekabette bir adım öne çıkmalarına olanak tanıyan ‘Sanayi 4.0’, sanayinin yeni bir boyut kazanmasına ön ayak oluyor. ‘Sanayi 4.0’, üretim tesislerinin fiziksel ortamlarını da yeniden tanımlıyor. ‘Sanayi 4.0’ın dijital fabrika konsepti e-F@ctory’de, üretim hattındaki tüm makine ve sistemler internet üzerinden çalışıyor. “Evden uzaya” kadar çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan Mitsubishi Elect

2030 yılına doğru giderken; öngörülerini ve vizyoner bakış açılarını konuşturan fütürist uzmanlar, gelecekte yapılacak işlerin henüz yüzde 85’inin keşfedilmediğini öne sürüyorlar. Geleceğin mesleklerine ilişkin yazmış olduğum blog yazımda da gelecekteki mesleklerin büyük bir bölümünün henüz bilinmediği konusuna değinmiştim. 2030 yılı yolunda insan ve makine iş birliğinin fark yaratması beklenirken, gelecek öngörüleri Mart ayı başında İstanbul’da gerçekleştirilen Dell Technologies Forum 2020’de paylaşılmıştı. Gelişmekte olan teknolojilere yatırım yapmak ve hayata geçirmek hiçbir zaman olmadığı kadar önem kazandı. Dijital hayatın yön verdiği sektörlerde ayakta kalmak için 2030 yolculuğunda şirketlerin neler yapması gerektiğinin konuşulduğu foruma Intel ve Microsoft da küresel destek vermişti. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla değiştiğine değinilen forumda, yapay zeka, makine öğrenimi, nesnelerin interneti ile yepyeni bir dünyaya adım atıldığı ifade edilmişti. Dönüşebilen Şir

Yeni yapılan bir küresel araştırmada; 2030’da müşteri deneyimi nasıl olacak? Sorusuna yer verildi. Araştırmaya göre, teknoloji yeniden tasarlanan müşteri deneyiminin ardındaki başlıca itici güç olacak. Markalar tüketicilerin hızına yetişmek ve gelişen tüketici teknolojilerine ayak uydurmak için müşteri ekosistemlerini yeniden kurgulamak zorundalar… Futurum Research’ün hazırladığı ve SAS’ın sponsor olduğu “ Deneyim 2030: Müşteri Deneyiminin Geleceği ” adlı çalışmada 2030’da müşteri ile olan etkileşimlerin yüzde 67’sinin akıllı makinelerce sağlanacağı vurgulandı. Araştırmada, modern teknolojinin, markalarla tüketicilerin bağlantı kurma şekillerini baştan aşağı değiştirdiğinin de altı çizildi. Yeni ürünler, hizmetler, tüketiciler ve rakipler geliyor ve gelişmeye devam ediyor. Tüketicilerin davranışları, beğendikleri ve beğenmedikleri değişmeye devam ediyor. 2030’da müşteri deneyimi nasıl olacak? Markalar geleceğin tüketici beklentilerini karşılamak için nasıl dönüşecekler? İtic

Mevcut kağıt ve madeni paraların çok fazla sayıda mikrop taşıdığı ve kirlenmeye ve hastalıklara yol açtığı belirtilirken; ülkelerin merkez bankalarının dijtial paraya (kripto para-blockhain “blokzincir” teknolojisi) geçiş için yoğun hazırlıklar yaptıkları haberleri de zaman zaman gündeme yansıyor. Aslında doğrudan dillendirilmese de kredi kartları ve ATM  (Automatic Teller Machine) para kartları da birer dijital para aracı…Uzmanlar, “Para sistemi sosyal çalkantılarla birlikte özel para ile değişecek” diyorlar. Bekleyip göreceğiz…Dijital para sistemine ilişkin nasıl değişikliklere gidilecek. Merkez bankaları ve diğer ticari bankalar bu alana ilişkin neler açıklayacaklar.    Genel ve yaygın olarak bilinen “Bitcoin” adıyla anılan dijital paranın verinin merkezileşmesini sağlayacağı için devletler tarafından tercih edileceğini ifade eden uzmanlar, paranın dijital hale gelmesinin devletlerin parayı takip etmesini de kolaylaştıracağının altını çiziyorlar. Blokzincir teknolojisinin k