Bilişim Teknoloji

Mali müşavirlik hizmetleri e-malimusavir.org ile dijitale taşındı. Mali müşavirlerin, büyük işletmelerin, girişimcilerin, küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) ve yatırımcıların iş yükünü azaltan elektronik mali müşavir ( e-mali müşavir) platformu, kargo, ulaşım, zaman, iş gücü maliyetlerinde avantaj sağlıyor. Yenilikçi platform; muhasebeye ilişkin belgelerin web sitesi (internet sitesi) veya mobil uygulama kullanılarak ulaştırılmasına olanak tanıyor. e-Mali Müşavir Platformu; dijitalde gerçekleşen temassız işlemlere de elverişli olması nedeniyle zamandan da tasarrufa yol açıyor. İşlemleri hızlandıran uygulama, arşiv ve kargo maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. e-Mali Müşavir Platformu sayesinde gelir-gider ve banka hareketlerini kullandıkları muhasebe programına kolayca aktarabilen mali müşavirler, kaydını tutmak zorunda oldukları tüm banka hesap hareketlerini mükelleflerinden istemek ve bekleyerek zaman kaybetmek yerine e-mali müşavir platformundan anlık görüntüleyebiliyor.  P

Farklı sektörlerden 601 şirketin dahil edildiği araştırmaya göre, dijitale yatırım yaparak en karlı çıkan sektör, yayıncılık (kitap) sektörü. Araştırma verilerine göre, kitap pazarında dijitale yatırım yapılarak yüzde 1.400 oranında geri dönüş sağlandığı belirlendi. Hedef kitleye ulaşmak için dijital pazarlamayı kullanan sektörleri inceleyen Dijital Performans Ajansı EG Bilişim Teknolojileri, sektörlerin dijital medya yatırımlarından elde edebilecekleri ortalama kazancı açıkladı: Araştırmada, marka bilinirliğine göre değişkenlik gösterse de kozmetik sektöründe aylık 40 bin TL dijital medya yatırımı ile yüzde 600 gelir sağlamanın mümkün olduğu belirtiliyor. Ayakkabı sektöründe ise aylık 40 bin TL dijital medya yatırımı ile yüzde 500 kazanç elde ediliyor. Giyim ve fast-food sektörleri de gelirlerini dijitalle katladı. Giyim sektöründe aylık 40 bin TL’lik yatırım karşılığında yüzde 1.100 gelir elde edilirken; fast-food sektöründe aynı yatırım tutarıyla yüzde 800’lük dönüş elde ediliyo

“Bilişim Vadisi” için adres gösterilen Ankara şimdilik vadiyi; İzmit’e kaptirmiş gibi gözükse de aslında Ankara’daki üniversitelerin ve üniversitelere bağlı teknokentlerin “Bilişim Vadisi” için daha uygun ve elverişli olduğu yazılıp çizilmişti….Hatta buna ilişkin araştırmalar da yapılıp, yaptırılmıştı. Ancak, İzmit’te ki “Bilişim Vadisi”ne alternatif olarak ve hatta daha kapsamlı bir proje için gerekli potansiyeli Ankara hala koruyor….   Bu arada da Ankara’nın dijital filmciler (sinema sektörü) için bir plato merkezi olabileceği gündeme getirildi. Bunun için Ankara’da lojistik altyapı ve entelektüel birikim olarak önemli bir potansiyelin olduğu ifade edilirken; İstanbul’daki oyuncu ve yönetmenlerin çoğunun Ankara kökenli olduğu belirtiliyor. Ankara’nin oyuncu kalitesiyle İstanbul’daki sinema sektörüne alternatif olma potansiyelinin bulunduğunun da altı çiziliyor.   Geçtiğimiz haftalarda Film Yapımcıları Meslek Birliğince (FİYAB), sinema ve film sektörünün sorunlarını farklı profes

Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi’nin (EKDS) hayata  hız ve güvenlik katacağı belirtiliyor. Geçtiğimiz ay Ankara’da tanıtımı yapılan sistemin, yeni kimlik kartlarıyla işler hale geleceğinden söz ediliyor. Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi, yeni kimlik kartları ve parmak iziyle kimlik doğrulamanın gerçekleştirilmesini sağlayacak. Sistemin işler hale gelmesiyle birlikte, usulsüzlüklerin de önüne geçileceğinin altı çizilerek, sistemin devlet bütçesine de önemli katkı sunacağı kaydediliyor. Sistemin sınavlarda da ‘başkasının yerine sınava girmek’ gibi güvenlik sorunlarına da sözüm olacağı dile getiriliyor. Sistem doğrultusunda; dijital dönüşüm çalışmalarına paralel olarak pasaport, sürücü belgesi ve Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartları tek bir nokta olarak nüfus müdürlüklerinden veriliyor. Proje uygulaması kapsamında vatandaşlara 65,4 milyon kimlik kartı, 12,4 milyon sürücü belgesi ile 5,7 milyon pasaport verildiği dile getiriliyor. Sürücü Belgesi, SGK ve Vergi Kimlik Numarası Ay

Birleşmiş Milletler (BM) Kuruluşu’nun yayımladığı rapor, dünyadaki su kıtlığının, 2025 yılına kadar insan nüfusunun neredeyse yüzde 20’sini doğrudan etkileyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, bu gerçeğin, dolaylı olarak insanların yanı sıra ekonomileri ve tüm ekosistemleri de etkileyeceğine dikkat çekiyor. Nesnelerin İnterneti (Internet of Things-IoT), Büyük Veri (Big Data) ve Yapay Zeka ( Artificial İntelligence -AI) teknolojilerinin birleşimiyle yürütülen Akıllı Su Sistemleri, bu tahminlerin gerçekleşmesini önlemeye yardımcı olabilir mi? Ve de su kaynaklarının tedbirsiz kullanımının neden olduğu zararları telafi edebilir mi? Akıllı Su Yönetimi, sistemlerin birleşimi, su kaynaklarının kullanımını, kalitesini izlemeyi, kontrol etmeyi ve düzenlemeyi, ilgili ekipmanı (borular, pompalar vb.) korumayı içeren bir önlem paketini benimsemek anlamına geliyor. Akıllı Su Yönetimi Sistemleri, insanları su sistemlerine bağlayan sensörler, sayaçlar, veri işleme ve görselleştirme araçları, aktüatörl

Artan  dünya ve ülke nüfusları, çevre sorunları, gıda ve tarım sektöründeki baskı, suyu daha da değerli ve önemli bir kaynak olarak öne çıkarırken; suyun daha verimli kullanılabilmesi için su idareleri ve belediyeler, Akıllı Su Yönetimi ya da Akıllı Şehirler’de Su Yönetimi’ni günümüz şehir ve kırsal kesim kavramlarının en önemli unsuru haline getirdiler. Akıllı Su Yönetimi ya da Akıllı Şehirler’de Su Yönetimi projeleri gündeme gelirken aslında; su kaynaklarının akılcı kullanımı, sürdürülebilir kullanımı ve geri dönüşümü hedefleniyor. Bu da kayıp ve kaçakların tespiti, atık su yönetimi, varlık yönetimi, abone tahakkuk ve tahsilat işlemlerini beraberinde getiriyor…. Akıllı yönetimle; şehir içi suyunun ya da kırsal kesim suyunun daha düşük maliyetli, sağlıklı bir yapıyla ve sürdürülebilir olarak temin edilmesi ve akıllı tarım projelerinde akıllı sulama yönteminin sağlanması hedefleniyor. Akıllı Su Çözümleri ile de belediyeler, su işletmeleri ve idarelerinin gelirlerinin artırılması

Hayatın her alanında köklü değişikliklere yol açan Pandemi Dönemi’nde; zorunlu hale gelen evden çalışma ya da uzaktan çalışma modellerinin , pandemi koşullarının devam etmesi nedeniyle; 2022 yılında kalıcı hale gelebileceği belirtilerek; uzaktan çalışma oranının yüzde 42.5’e yükselebileceği ifade ediliyor. Hibrit (melez; evden, işyerinden) çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla birlikte sanal toplantı ve etkinliklere olan ilgi artarak devam ediyor. Yapılan araştırmalar uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin pandemi sonrasında kalıcı olabileceğini ortaya koyuyor. Uluslar arası Araştırma şirketi Deloitte’un Türkiye ayağının konuya ilişkin yayımladığı raporda “Pandemi sonrasında evden çalışma şirketinizde daha fazla uygulanmalı mı?” sorusuna evet cevabı verenlerin oranının yüzde 72.9 olduğu görülüyor. Öte yandan, sanal gerçeklik teknolojileriyle iş dallarına uygun eğitim modülleri, iş güvenliği simülasyonları ve oyunlaştırma içerikleri sunan Modern Innova tarafından geliştirilen Backya