Perakendecilik Sektörünün Standardı; İnovasyon
Çok kanallı perakendecilik sektöründe “inovasyon” bir standart haline geldi. Dünyanın trend sektörlerini inceleyerek geniş ve kapsamlı raporlar hazırlayan GOOINN’in (Good Innovation) Araştırma Merkezi, Haziran 2022’de perakendenin sürdürülebilir yolculuğunda nasıl başarılı olabileceği ile ilgili tüm detayları masaya yatıran perakende raporu yayınladı.
Dijitalleşmeyle birlikte
perakende sektöründe inovasyonun öneminin incelendiği raporda, Türkiye ve dünya
genelinde, fiziksel alışveriş talepleri devam ederken diğer yandan
perakendecilerin müşteri deneyimini farklılaştırmak için ‘akıllı mağaza’
uygulamalarını devreye sokmaya başladıklarına yer verildi. Günümüzün en popüler konularından metaverse’in
de yer aldığı raporda, şirketlerin perakende anlamında stratejilerinin
çoğunlukla marka değerlerini desteklemek üzerine metaverse’i kurguladıkları
ortaya kondu. Rapora göre, sanal showroom’ların oluşturulması ve fiziksel
deneyimlerin online ortama uyarlanması bu alandaki önde gelen beklentiler
arasında. Bunun dışında metaverse’ün lüks tüketim ürünleri için yeni bir
dünyanın kapılarını açacağı öngörüldü. Bu arada lüks tüketim ürünleri talebinin
2030 yılına kadar 50 milyar Dolar’a ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Küresel Perakendeyi Kökten Değiştirecek Trendler
Kurumsal şirketlere inovasyon
kültürünün yetkinliklerini aktarma ve kurum içi girişimcilik konusunda çözüm
ortaklıkları sunan GOOINN, raporunda perakende sektörünün gelişiminin önünü
açmak için dikkat edilmesi gereken noktaları ve 14 trendi açıkladı.
Perakende sektörü 2022
trendlerinin örnek uygulamalar üzerinden detaylı şekilde incelendiği GOOINN
Perakende Raporu’nda perakendeyi kökten değiştirecek önemli trend başlıkları şu
şekilde aktarılıyor:
Trend 1: Dijital
olarak yerel markalar perakende rekabetini artıyor.
Trend 2:
Deneyimsel perakendeye yatırım yapılıyor. Tüketiciler yüzyüze deneyimlerin
özlemini çekiyor. Bu nedenle perakende firmaları lojistik açıdan zor olmasına
rağmen deneyimsel perakendeye yatırım yapıyor.
Trend 3: Artan
dijital reklam maliyetleri fiziksel perakendeye ağırlık verilerek azaltılıyor.
Birçok marka müşteri edinme maliyetlerini düşürmek için reklam biçimi olarak
fiziksel perakendeye yönlendiriliyor.
Trend 4:
Mağaza içi alışveriş arttırılıyor. Kısıtlamaların ardından mağazaların yeniden
açılması ve tüketicilerin yüz yüze deneyimlere olan talebinin artmasıyla mağaza
içi alışveriş yeniden hız kazandı.
Trend 5:
Kanallar arasında tutarlı bir alışveriş deneyimi sunmak hedefleniyor. Pandemi
ile birlikte müşteri deneyimleri farklılaştı ve çok kanallı alışveriş deneyimi
ön planda. Bunun sebebi tüketicilerin markalarla birden çok kanal üzerinden
bağlantı kurması. Satın alma yolculukları herhangi bir kanaldan başlayıp başka
bir kanalda sonlanabiliyor. Bu nedenle perakende firmaları rekabetçi kalabilmek
için bu alana önem veriyor. Burada firmalar kanallar arasında tutarlı bir
deneyim sağlıyor.
Trend 6:
Çalışan çekmek için yeni insan kaynakları (IK) modelleri tasarlanıyor. Tüketici
ve çalışan beklentileri, markaları perakende personelinin rolünü yeniden
düzenlemeye yönlendiriyor. Tüketici beklentileri her zamankinden daha yüksek. Bu
durum mağaza çalışanı için daha fazla sorumluluk gerektiriyor. Diğer yandan
perakende çalışanları daha yüksek ücret ve daha fazla fırsat talep ediyor. Bu
nedenle markalar çalışanları çekmek ve elde tutmak için mağaza personelinin
rolünü ve ücretlerini yeniden tasarlamaları gerekiyor. Markalar, personelin tüm
temas noktalarında tutarlı bir müşteri deneyimi sunmasına yardımcı olmak için
çalışan eğitimine ve teknolojiye yatırım yapıyor.
Trend 7: Tüketicilerin
temassız perakende deneyimi talepleri artıyor. Böylelikle ödemesiz mağazalar,
hızlı ve otonom teslimatlar ana akım haline geldi.
Trend 8:
Perakende ve marka iş birlikleri artıyor. Toplumdaki büyük sorunlara
farkındalık yaratmak ve çözüm getirmek için perakendecilerin ve markaların
işbirlikleri ön plana çıkmaya başladı.
Trend 9:
Otonom teknolojiler ön plana çıkıyor. Otonom teknoloji perakendecilerin iş yapış
biçimlerine ve işgücü sıkıntısına yardımcı oluyor. Örneğin sipariş takibini
kolaylaştırmak, müşteri sadakat programlarını yönetmek, müşterilerle iletişim
kurmak ve personel boşluklarını doldurmak gibi konularda otonom teknoloji
kullanılıyor.
Trend 10:
Müşterilere sanal deneyimler yaşatılıyor. Perakendeciler müşterilerine sanal
deneyimler yaratmak için çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. Her 3 perakendeciden
en az bir tanesi 2022 yılında canlı akış alışverişine yatırım yapmayı;
perakendecilerin yüzde 30’u ise sanal gerçeklik alışverişini hayata geçirmeyi
planlıyor.
Trend 11: İnteraktif perakende
deneyimi ile sosyal satışlar ön plana çıkıyor. İnteraktif perakende deneyimleri
yeni bir çağ açıyor. Müşteriler sosyal medya aracılığıyla daha rahat ürün satın
alıyor ve bu platformlar aracılığıyla etkileşim kurmanın yeni bir yolunu
oluşturuyor. Trend 12: Hızlı
teslimat seçenekleri markaları farklılaştırıyor. Hızlı teslimat ve aynı gün
teslimat seçenekleri sunan perakendeciler rakiplerine göre büyük bir avantaj
elde ediyor.
Trend 13:
Yeni ödeme sistemleri benimseniyor. Perakendeciler teknolojik gelişmeler
sayesinde yeni ödeme sistemlerini tüketicilere sunmaya başladı. Şimdi al sonra
öde, tek tıklama ile ödeme gibi ödeme seçenekleri görülüyor.
Trend 14:
Sosyal ve çevresel sorumluluğu günlük iş modellerine yerleştiren markalar ön
plana çıkıyor. Özellikle sürdürülebilirlik Z jenerasyonu için önemli bir konu
ve perakendecilerin sürdürülebilir iş modelleri ile ürün tedariki, paketleme ve
teslimatla ilgili değişen beklentilere karşılık vermesi kritik bir öneme sahip.
2022
Perakende Raporu’nun tamamını okumak için
aşağıdaki linkten yararlanılabilinir;
Yorumlar
Yorum Gönder