Dijitalleşmenin Ekonomiye Etkisi
Dijital ekonomi “Kapsamlı olarak dijital hesaplama teknolojilerine dayanan ekonomi” şeklinde tanımlanırken; dijitalleşmenin, üretimde iş süreçlerinin yenilenmesiyle, verimliliği arttırmak ve çıktı maliyetlerini azaltmak amacıyla, çalışma yaşamında makine-insan uyumunu desteklediği belirtiliyor. Bununla birlikte teknolojik yeniliklerin ve dönüşümlerin çok hızlı ilerlemesine rağmen verimlilikte beklenen artışın, dijitalleşme sürecinde gerçekleşen hıza ayak uyduramadığı öne sürülüyor.
Her
değişimin ekonomik ya da sosyal etkilerinin kendini gösterebilmesi için kendi
gerçekliğinde bir zaman gerektirdiği gibi dijital dönüşümün bu etkilerinin de zaman
içinde daha net görüleceği dile getiriliyor.
İnsanların dijital medya tüketimine ve çevrimiçi
ürünler satın almaya daha fazla zaman ayırmaları ve iş dünyası ile devletlerin
giderek daha fazla teknoloji kullanması, dijitalleşmenin ekonomik aktörler
açısından sonuçlarını gündeme getiriyor.
Dijitalleşmenin ekonomiye etkisi; uluslar arası düzeyde
etkiler, ülke düzeyinde etkiler, bölge düzeyindeki etkiler, firma düzeyinde
etkiler ve müşteri düzeyinde etkiler olarak ele alınabilir.
Uluslar arası Düzeyde Etkiler
Dijital
teknolojiler birçok sorunun çözümünde kilit bir rol üstleniyor. Değişen çalışma
koşulları, eğitim, sosyalleşme, etkileşim gibi olguların odak noktası dijital
teknolojiler ve dijital becerilerden geçiyor. Bu nedenle özellikle uluslararası
raporlarda ele alınan dijital dünya etkisinin irdelenmesi önem taşıyor. Dijitalleşmenin
ortaya çıkardığı etki, yenilik ve problemler, Dünya Ekonomik Forumu (WEF),
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim
ve Kültür Örgütü (UNESCO), Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi’nin (AK) yayımladığı
raporlar çerçevesinde ele alınmış.
Uluslararası
raporlarda dijitalleşmenin etkileri, hangi alanları kapsadığı, üzerinde durulan
ortak noktalar, dijital ekosistemin teşvik edilip edilmediği, dijital etik
açısından sorunların olup olmadığı gibi sorulara cevap aranmış. Raporlarda
dijitalleşmenin ortaya çıkardığı etkiler oldukça kapsamlı olmasına karşın temel
olarak ekonomik, teknolojik ve toplumsal etki ile etik yaklaşımlar çerçevesinde
toplanmış.
Belirlenen
4 kategori çerçevesinde uluslararası raporlar incelendiğinde ekonomik etkinin
iş gücü piyasasının dijital dönüşümü, ekonomik çerçevede uluslararası dijital
işbirliği, dijital bir ekosistem teşviki, sürdürebilir bir büyüme gibi çeşitli
konu başlıklarıyla ele alındığı görülüyor.
Teknolojik
etkiler bakımından ise şeffaflık ve hesap verilebilirlik, siber güvenlik
problemleri, teknolojik sorumluluk, insani denetim mekanizması, dijital
araçlardaki tutarsızlık raporlarda üzerinde durulan konuları oluşturuyor.
Toplumsal
etki bakımından ise dijital hayat için etkin politikalar oluşturma, dijital
eğitim ve e-bilgi, konularının tartışıldığı gözlemleniyor. Uluslararası
raporlar incelendiğinde dijital dünya ile birlikte ortaya çıkan gizlilik ve
veri paylaşımının toplumsal etkisi, enformasyon ve iletişim etiği, insan
merkezli değerler ve adalet gibi konuların üzerinde durulduğu da görülüyor.
Dijitalleşme
ile bankacılık işlemlerinin banka şubesine gitmeden gerçekleştirilebilinmesi, barınmak
için bir evi veya karnınızı doyurmak için yemeği ve seyahat edip rahatlama
isteğini bile bir simülasyon evreni sayesinde sağlamak son derece makul görülüyor.
Bunların
yanı sıra yeni teknolojilerin hayatımıza kattığı ve katacağı kolaylıklar
yanında birçok sorunu da beraberinde getirdiği görülüyor. Hayatımızı bu denli
değiştiren ve her anına etki eden bu kavramın anlaşılması günümüz sosyal
bilimcilerinin ana uğraş alanlarından birini oluşturacak kadar önemli görünüyor.
Toplumsallığın
sağlanmasının temel kaynakları olan ekonomi, toplumsal birliktelik, teknolojik
ilerleme gibi kavramlar üzerinden tartışılan dijitalleşmenin ortaya çıkardığı
etkilerin uluslararası raporlar üzerinden yapılan bir okuma ile hangi alanlar
üzerine yoğunlaştığı, dijitalleşmenin etkilediği alanların toplumsal yaşam
üzerinde ne gibi izler bıraktığı ve etik tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Ülke Düzeyindeki Etkiler
İnternet teknolojisiyle ilgili makroekonomik
verimlilik literatürü, dijital teknolojilerin ekonomi üzerindeki etkilerini
bütünüyle ölçmek için geniş bir büyüme muhasebesi literatürü şeklinde ortaya
çıkmış. 1995 sonrasında büyük ölçüde dijital teknoloji yatırımı ve teknoloji
kullanımının doğurduğu bir verimlilik dalgası yaşandığı görülüyor.
Ülke düzeyindeki etkilere ilişkin ayrıca farklı bir
çalışmalar dizisi, dijital iletişimin dijital ve fiziki malların ticari akışını
nasıl etkileyebildiği de incelenebilir.
Bölge Düzeyindeki Etkiler
İnternetin ülkelerdeki kentler ve kırsal bölgeler
arasında ekonomik faydanın yeniden dağılımına ne ölçüde yol açtığı da merak
edilen konular arasında yer alıyor. Genel olarak literatür, dijital
teknolojiler ve verilerden en büyük fayda sağlayanların geniş kentsel alanlarda
olduklarını öne sürüyor. Çevrimiçi medyadan ilk yararlananlar, kentsel
alanlardaydı, zira en yüksek kalitedeki çevrimiçi içerik kentsel bölgelerde
üretiliyordu. Şehirlerin internetten yararlanmasını mümkün kılan mekanizmanın,
bilhassa yerel iş gücü piyasalarındaki nitelikli işçilerle işlerlik kazandığı
görülüyor. İşletmelerin interneti kullanma oranının kentlerde ve büyük
firmalarda daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Firma ve Müşteri Düzeyinde Etkiler
2022
yılında talebinin artması beklenen yetkinlikler arasında; “analitik düşünme ve
yenilikçilik”, “yaratıcılık, özgünlük ve inisiyatif”, “karmaşık problem çözme”,
“eleştirel düşünme ve analiz”, “aktif öğrenme ve öğrenme stratejileri”,
“yaratıcılık, özgünlük ve inisiyatif”, “duygusal zeka”, “muhakeme, problem
çözme ve kavrayış”, “liderlik ve sosyal etki” yetkinlikleri yer alıyor.
Dijitalleşme,
endüstri devriminin ötesinde, insana bağlı ve insansız çalışamayan makinelerin
yerini bağımsız düşünebilen, akıllı ve kendi başına çalışabilen makinelerin
almasını, sektörlerde üretime katılmasını ve iş hayatında köklü değişikliklere
neden olmasını ifade eden genel bir süreç.
Dijitalleşme
sürecinin ülke yönetimi tarafından benimsenmesi, ileri teknolojiye sahip
dijital sermaye yoğun firmaların pazar payının arttırılması ve iş modellerinin
dijital teknolojilere uyumlu hale getirilmesinin, verimlilik hızının dijital
dönüşüm hızına adaptasyonunu kolaylaştıracağı ifade ediliyor.
Dijital
dönüşüm süreci; makro düzeyde ülkelerin, mikro düzeyde firmaların gücüne bağlı
olarak, yoğun teknolojiye sahip sermaye yatırımlarını zorunlu kılıyor. Bu
nedenle dijital ekonomiye geçiş sürecinde üretkenliğin sekteye uğramaması adına
makine-teknoloji verimliliğinin insan gücüne dayalı verimlilik ile ikame
edilmesi gerekiyor. Bu bağlamda emeğin yetenek, yetkinlik ve becerilerinin
dijital sürece uyumlu hale getirilmesi önem arz ediyor. Ayrıca işgücüne yapılan
beşeri sermaye yatırımları, ileri teknolojiye sahip sermaye yoğun sektörlerin
önemli tamamlayıcı olması, verimlilik anlayışının bütüncül bir yaklaşımla
sürdürülebilir olmasını da temin ediyor.
Toplumun
dijital çağdan ve ekonomiden en üst seviyede yararlanabilmesi için sadece
dijital donanım ya da yazılım ürünleri edinmesi yeterli değil ayrıca bu dijital
ürünlere uygun kişisel dijital becerilerin de geliştirilmesi gereklidir. Bu
dijital beceriler, dijital ürünlerin kullanılmasını sağlayan temel becerilerin
yanında dijital ürünleri geliştirmeleri için işgücünü güçlendiren gelişmiş
becerilerden oluşuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder