Türkiye’nin AR-GE Harcamaları Düşük
Yapılan araştırmalar Türkiye’nin araştırma-geliştirme (AR-GE) harcamalarının düşük olduğunu gösteriyor. AR-GE harcamalarının düşüklüğüne paralel olarak imalatta yüksek teknolojili üretimin de düşük seviyelerde kalması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye,
AR-GE faaliyetlerini artırmak için özel
sektörün daha yoğun bir şekilde bu alana odaklanmasını sağlamaya çalışıyor.
Bunun için de çeşitli mali teşviklerden oluşan düzenlemeler yapıyor. Bu amaçla
ayrıca bir taraftan kamu AR-GE kaynakları artırılırken diğer diğer taraftan da özel
sektör AR-GE faaliyetlerine yönelik kapsamlı teşvik politikaları
geliştiriliyor. Ancak geliştirilen bu politikaların henüz istenen düzeyde bir sonuca
ulaşmadığına işaret ediliyor.
AR-GE Harcamaları-Büyüme
İlişkisi
AR-GE
harcamaları-büyüme ilişkisine içsel ekonomi büyüme modellerinde geniş bir
şekilde yer verilirken; bu ilişkinin varlığı ve bu ilişkinin yönü son
zamanlarda yapılan çalışmalarda daha fazla tartışılmaya başlanmış durumda…. Uzun
dönemde içinse de AR-GE harcamalarının ekonomik büyümenin nedeni olduğu
sonucuna ulaşılmış bulunuyor.
2008
küresel ekonomi krizine kadar yüksek büyüme ivmesi kazanan Türkiye’nin sonraki
yıllarda bu durumu istenilen seviyelerde sürdürememesi AR-GE harcamalarının
düşüklüğü sorununu açıkça gösteriyor. Uzmanlar, Türkiye’nin 2023 yılında ilk 10
ekonomi arasına girme hedefini gerçekleştirebilmesi için yılda ortalama yüzde 8.5
büyümesi gerektiğini hep vurguluyorlar.
Geleneksel Üretim
Büyümeyi Düşürüyor
Uzmanlar,
Dödrüncü Sanayi (4.0) çağında geleneksel üretim metotları ile büyüme
rakamlarına ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu öne sürüyorlar.
Sanayi
4.0 ile üretim maliyetleri yüksek olan ülkeler, ileri teknolojiye sahip
işletmelerindeki geniş ölçeği kullanarak; düşük üretim maliyetine sahip ülkeler
ise yeni teknolojilere daha kolay erişme olanaklarını kullanarak küresel
arenada rekabet pozisyonlarını güçlendiriyorlar. Türkiye’nin uluslararası
arenada rekabet koşullarını koruyabilmesi hatta güçlendirebilme için Sanayi 4.0
yatırımlarını en etkin biçimde gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye bunun için
de nitelikli işgücüne ihtiyaç duyuyor. Türkiye’deki nitelikli işgücünün yeterli
olmayışı da eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin
önemini ortaya koyuyor.
Başarı Eğitimden
Geçiyor
Ülkemiz
için Dördüncü Sanayi Devrimi’nde başarılı olmanın yolunun eğitimden geçtiğinin
altını çizen uzmanlar, Türkiye’nin küresel anlamda rekabet gücünü koruyabilmesi
ve hatta artırabilmesi için eğitimdeki dezavantajlarını kaldırması gerektiğinin
altını çiziyorlar.
Yüksek Nitelikli
Çalışan İhtiyacı
Uzmanlar,
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde rekabet gücündeki ve katma değerli ürün
üretmedeki olası artışlarının, ekonomik büyümeyi ve buna bağlı olarak istihdamı
önemli seviyede artıracağını öne sürüyorlar. Önümüzdeki süreçte niteliksiz işçi
ihtiyacında azalma beklenirken, yüksek nitelikli çalışan ihtiyacının artacağı
düşünülüyor. Bununla birlikte, sanayileşmenin ortaya çıkardığı büyüme artışının
yeni iş imkânları yaratacağı öngörülüyor.
Dünya Değişik
Evrimler Yaşıyor
Dünyamız
bugüne dek; siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, eğitsel ve hukuksal açılardan
birçok süreçten geçerek değişik evrimler yaşıyor. Özellikle ekonomik alanda
yaşanan üç büyük Sanayi Devrimi dünyanın tümünü etkilemiş ve Dördüncü Sanayi
Devrimi’nin sosyolojik tartışmalarının başlamasına neden olduğu görülüyor. Tartışmaların
odağında ise Dördüncü Sanayi Devrimi’nin hayatı kolaylaştıracağı var….
Akıllı Fabrika Yapılandırması
Dördüncü
Sanayi Devrimi ile beraber Akıllı Fabrika Yapılandırması gündeme gelirken, farklı
boyutlarda birçok projeye bu konsept içerisinde yer veriliyor. Böylece risklerden
arındırılmış ve etkin üretimin gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Bunun için;
yapılan olgunluk-üretkenlik ve verimlilik analizlerinde öncelikle; Akıllı
Tedarik Zinciri, Akıllı Üretim Teknolojileri, Mevcut Bilgi Teknolojileri
Sistemleri, Büyük Veri Kullanımı,
Nesnelerin İnterneti Kullanım Yetkinlikleri konularına yer veriliyor.
Geleceğe
yönelik stratejik tercihlerin belirlenmesi ile piyasanın istek ve
ihtiyaçlarının giderilmesi araştırmaları eş zamanlı bir biçimde gerçekleştiriliyor.
Yakın bir gelecekte bir fabrikada insan ve makine arasındaki iletişimin, akıllı
telefonlarımızdan da bildiğimiz gibi daha “İnsani” hale geleceğinin üzerinde
duruluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder