Türkiye’nin Dördüncü Sanayi Devrimi Yol Haritası
“Ekonomik dengeleri tümden değiştirecek olan 4’üncü Sanayi Devrimi, dünyanın en büyük 10 ekonomisini de yeniden belirleyecek” sözü elbetteki konunun uzmanı araştırmacılara ait….4’üncü Sanayi Devrimi’nde Türkiye’nin konumu nedir? Sorusu irdelendiğinde ise modern çağın sanayi devrimi olarak nitelendirilen ‘Endüstri 4.0’ün Türkiye’ye etkileri nelerdir? Sorusunu da paralelinde getiriyor.
Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen ekonomi zirvesinde “Dördüncü Sanayi Devrimi Kıyısında Türkiye ve Dünya”
konulu da bir toplantı yapıldı. Yukarıda yönelttiğim sorular da zirvede etraflıca
ele alındı ve tartışıldı. Dünya liderlerini, küresel şirket yöneticilerini,
ekonomistleri, politikacıları ve gazetecileri İsviçre’nin Davos kentinde
ağırlayan zirve, dünyadaki ekonomik, siyasi ve toplumsal gelişmelerin masaya
yatırıldığı, çözüm önerilerinin sunulduğu bir platform olmuştu. “4.0: Dördüncü
Sanayi Devrimi Çağında Küresel Yapıyı Şekillendirmek’’ başlığı altındaki tartışmalar
da ABD ve Çin arasında giderek artan ticari restleşme ve siyasi tansiyonun
artmasına yol açmıştı. İngiltere’nin ise Brexit oylaması ortama damga
vurmuştu. İngiltere şimdi zaten Brexit’ten çıkmış durumda….Zirveye “Popülist
politikalar ve milliyetçilikle ekonomileri birbirine kapatmaktansa, ülke
vatandaşlarının liderleriyle iyi bir bağ kurabileceği, herkesin evinde güvende
hissederken dünyaya da sonuna kadar açık olacağı bir sosyal düzen kurmalıyız”
düşüncesi hakim omuştu.
Yeni Nesil Kamu-Özel
Sektör İşbirliği
Zirvede,
yeni nesil bir kamu-özel sektör işbirliği sağlanması gerektiği önerisinin altı
kalın çizgilerle çizilirken; insanlığın yararına olacak bir ekonomik büyümenin
ve sürdürülebilir bir çevre anlayışının hedeflenmesinin doğru olacağı
vurgulanmıştı.
Dördüncü Sanayi
Devrimine Hazır Değiliz
Zirvede
“Küreselleşme 4.0 dönemi henüz başladı ama biz bu döneme hiç hazır değiliz”
denilirken; ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’yle birlikte karşımızda zorlu bir
adaptasyon döneminin olduğu ifade edilmişti….Hem şirketler, hem de çalışanlar
bu teknolojik dönüşüm dönemine adapte olmaya çalışırken, başta sağlık,
ulaşım, iletişim, üretim, dağıtım ve enerji olmak üzere pek çok sektör hızla
dönüşüyor. Ve bu dönüşümü yönetmek için; “Sadece ulusal ve uluslararası
işbirliğine değil, yeni eğitim modellerine, çalışanlara yeni beceriler
kazandıracak programlara da ihtiyacımız” deniliyor.
Yeni
nesil teknolojiler ekonomiyi, toplumu ve yaşam kalitesini yükseltirken,
gelişmekte olan ülkeler için ciddi riskler de taşıyor. Dönüşüme adapte olamayan
ülkelerin hızla oyunun dışında kalma ihtimali de yüksek….
Uzmanlar
konuya ilişkin düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
“Sadece
yerel değil, küresel çapta ekonomik ve siyasi risklerin arttığı böyle bir
dönemde ülke olarak kutuplaştırıcı değil, toplumu biraraya getirecek, güven
ortamını sağlayacak politikalara, samimi ve güler yüzlü iletişime ihtiyacımız
var. Kendi dönüşümümüze biz liderlik edersek, geleceğimizi de biz
yönetebiliriz.”
Endüstri
4.0’daki Teknolojik Gelişmeler
Araştırmacıların
ifadeleriyle: Endüstri 4.0 olarak da adlandırılan bu dönemi diğer sanayi
devrimlerinden ayıran en önemli özellik; yaşanan teknolojik gelişmelerin çok
daha hızlı ilerlemesi. Ayrıca “Sanayi 4.0” dönemi olarak da adlandırılan
Dördüncü Sanayi Devrimi; devletlerde, şirketlerde ve hatta toplumun tüm
katmanlarında ciddi paradigma değişikliklerine neden oluyor.
Üretim;
çeşitli teknolojilerin etkileşimi ile yapılıyor ve üretimde otomasyon sistemi
her geçen gün gelişiyor. Bu otomasyon “siber fiziksel sistemler”, “nesnelerin
interneti” ve “hizmetlerin interneti” kavramları ile sağlanarak; bu durumun
sonucunda üretimde insan emeğine olan ihtiyaç her geçen gün azalıyor. Bu durum
ise uluslararası politik ekonomi çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir
konu olarak ortaya çıkıyor.
Ayrıca Endüstri 4.0 uygulamalarını etkin bir şekilde uygulayan ülkelerin, küresel ekonomi alanında önemli rekabet avantajları elde ettiği ve bu avantajların yaşanan gelişmeler ile daha da artacağı görülüyor.
İlk Sanayi Devrimi 260
Yıl Önce Başladı
Sanayi
4.0 Devrimi, değişimin öncüsü olarak tanımlanan ve günümüzden yaklaşık 260 yıl
kadar önce başlayan sanayi devriminin 4’üncü aşaması. Sanayi 4.0 insan ile
makinenin birleştirilmesi çalışmaları üzerine kurulmuş; insanın beyin gücü ile
makinenin iş gücü bir araya getiriliyor. Bir diğer ifadeyle insan-makine
(endüstriyel robot) iş birliği gerçekleştirilerek; yeni bir üretim aracının
üretim faaliyetlerinde kullanılarak maliyet azaltımı ve verimlilik artışı hedefleniliyor.
İnsan
Beyni Teknolojiyi Yönlendiriyor
Süregelen
“Emek Yoğun Teknoloji mi? Sermaye Yoğun Teknoloji mi?” tartışmalarının ardından
emek ve teknoloji birleştirilerek bugün Endüstri 4.0 ile ekonomiye getirilen en
büyük yenilik; teknolojide olmayan ve insanda olan beyin ile, teknolojide olan
insanda olmayan yüksek verim/randımanın yazılım yolu ile sağlanması….Bunun
sonucu ekonomiye üretim artışı olarak yansımış ve yeni iş sahaları ortaya
çıkmış.
Dördüncü
sanayi devrimi, diğer sanayi devrimlerine göre çok daha hızlı gelişiyor. Ayrıca,
çeşitli teknolojileri bir araya getirerek ekonomide ve toplumda ciddi anlamda
paradigma (Akıllılık) değişiklerine neden oluyor. Bu da ülkeler, şirketler ve sektörler
olmak üzere tüm toplumu bütünsel bir biçimde dönüştürüyor.
Dördüncü
Sanayi Devrimi, akıllı fabrikaları ortaya çıkararak sanal ve fiziksel üretim
sistemlerinin etkileşimini de sağlıyor.
Dördüncü
Sanayi Devrimi, birçok çağdaş otomasyon sistemini, veri alışverişlerini ve
üretim teknolojilerini içeren kolektif bir terim. Bu devrim nesnelerin interneti,
internetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir değerler bütünü….
Hükümetler,
şirketler ve hatta sivil toplum örgütleri de dördüncü sanayi devriminin ortaya
çıkarmış olduğu dijitalleşmeye ayak uydurabilecek örgütsel yapılara geçiş sağlıyorlar.
Türkiye’nin 2023 İçin
Ekonomi Hedefi
Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında Türkiye’nin
ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini gerçekleştirebilmesi için yılda ortalama yüzde
8.5 büyümesi gerekiyor. Endüstri 4.0 çağında geleneksel üretim metotları ile bu
büyüme rakamlarına ulaşmak ise; neredeyse imkansız.
Türkiye’nin
Dördüncü Sanayi Devrimi ile birlikte teknolojik gelişmeleri, küresel ekonomide
kendi lehine çevirebilmesi için ciddi bir eğitim politikası geliştirmesi
gerekiyor. Bu politikaların Endüstri 4.0’ın yapısına uygun bir şekilde
belirlenmesi ve kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği dile getiriliyor.
Türkiye 2023 yılında 2 trilyon Dolar milli gelire
ulaşmak, dünya ticaretinden yüzde 1.5 pay almak, 500 milyar Dolar ihracat
yapmak ve kişi başına düşen milli geliri 25 bin Dolara çıkarmal için 4. Sanayi
Devrimi’ni ıskalamak istemiyor....
*NOT: 2021 Yazı'nın ikinci ayı olan Temmuz ayına girmiş bulunuyoruz. Blog yazılarıma Temmuz ayı boyunca ara verip; bir aylık dinlenmenin ardından bloglarımı yeniden sürdürmeyi planlıyorum. Blog Yazarlığı ve YouTuber'lığın Basın Yasası'nda 'Gazetecilik Faaliyet Alanı' olarak yer almasını ümid ediyor ve istiyorum....Ayrıca, gazetecilerin ve yazarların; yazılarında sık sık yer verdikleri yan yana üç noktayı ben artık yan yana dort nokta olarak kullanıyorum. 21'inci yüz yılda insanların yalnız, ıssız bireyler olarak yollarına devam etmelerinden yana olmadığım için; özellikle heteroseksual ilişkilerin yeniden inşası ve aile kavramının yeniden önem kazanması için artık yazılarımda yan yana üç noktayı (...) yan yana dört nokta (....) olarak kullanacağım. İyi tatiller!
Yorumlar
Yorum Gönder