Sınırsız, Ambalajlı Gıda Çeşitliliği…

2050 yılına kadar 9 milyar insan için yeterli gıda nasıl üretilebilir? Sorusunu cevaplandırmak adına çalışmalar hızla artırılarak sürdürülüyor.Tam da bu noktada ‘akıllı tarım teknolojileri’ devreye girerken; gelişen teknolojilerin tarımsal üretimle bütünleştirilerek kullanılması çerçevesinde düşük maliyet, değişken girdi kullanımı ve azami gelir hedefleniyor.

2027’de 342 milyar Dolar olması beklenen ‘Gıda Teknolojisi Pazarı’ hem girişimcilerin hem de yatırımcıların ilgisini çekiyor. Global gelişmelerin yaşandığı bir dünyada insanların en çok gereksinimi olan ürün ya da araçlar ve hizmetler bazı sektörleri elbette ki ön plana çıkarıyor. Önplana çıkacağını düşündüğüm sektörler; Tarım ve Gıda, Sağlık (Bilim, Sağlık Sanayi), Kültür ve Turizm; Teknoloji ile Eğitim sektörü  ise çatı sektörler zaten…Teknolojinin en çok etkilediği sektörlerden biri de Finans Sektörü. Finans Sektörü’nün kapsadığı para ve paracılık sisteminde yaşanacak gelişmeler ise uzun yıllar konuşulacak gibi...

Sağlıksız ve Tüketime Yönelik Gıdalar

Market alışverişlerimde dikkatimi en çok çeken şey; gereksiz bir gıda enflasyonunun (çeşitlilik) olması. Sağlıksız ve sırf tüketime yönelik bu sınırsız sayıdaki gıda çeşitlerinin yol açtığı en büyük sorunun da obazite olduğu aşikar…Uzun zamandır gündeme getirmeyi planladığım ‘gıda enflasyonu’ konusuna başka yayın organlarında da rastlayınca ben de işleme ihtiyacı hissettim.

Okuduğum mecralarda; market alışverişinde mağaza içi geliştirmelerle atık gıdaların da azaltılmasının planlandığı vurgulanıyor. Online market alışverişlerinde pek fark edilemeyen sınırsız gıda çeşitliliği  fiziki mağazalarda sanırım başkalarının da dikkatinden kaçmıyor. Beş yıldızlı otellerin restorantlarının yemek ve gıda menülerinde de bu gıda enflasyonu göze çarpıyor.

 Açlık da Bir Başka Sorun

Bir tarafta bunca gıda enflasyonu yaşanırken; ‘açlık’ da dünyanın bir başka sorunu. Dünya kaynaklarının herkese yetecek düzeyde olmasına karşın bazı kesimlerdeki duyarsızlık, empati eksikliği ve aşırı savurganlık; açlığı dünyanın en temel sorunlarından biri haline getiriyor. Çözüm yerine; çözümsüzlüğe odaklanan karar mekanizmalarını açlık sorununu ortadan kaldırmaya duyarsız kılıyor.

Göç, Tarım ve Hayvancılığı Etkiledi

Genelde dünya nüfusunun yerelde de ülke nüfuslarının giderek artması ve bu nüfusun büyük kentlerde yoğunlaşması tarım ve hayvancılığın da seyrini etkiledi. Tam da bu noktada gıda teknolojilerinin devreye sokulması gıda pazarının hiç olmadığı kadar ilgi çekmesine neden oldu. Bu gelişmelerin ardından da “Sürdürülebilir Gıda ve Yeni Ekosistem” konusu gündemi meşgul etmeye başladı. Gıda tasarımı, üretimi, seçimi, dağıtımında verimlilik konusu ve sürdürülebilirlik noktasında  teknolojiden nasıl yararlanılabilineceği araştırılmaya başlandı.  

Bir taraftan da yeni nesil yenilebilir gıda üretimi nasıl olabilir? Konusu kafaları meşgul etmeye başladı. Market ziyaretlerim sırasında aklıma sıkca gelen bu kadar nüfusa yetecek kadar et nereden bulunacak? Sorusunun paralelinde hayvanların et için kullanılması yerine süt üretimi için beslenmesinin daha doğru olacağı sonucuna vararak; et tüketilmesi yerine daha sağlıklı bir çözüm olan bitki tüketilmesi…

Sosyal Medya Fenomenlerine Fren

Ticaret Bakanlığı Medya Fenomenlerine yönelik bir kılavuz yayınladı. Kılavuza göre; artık sosyal medya fenomenleri; deneyimlemedikleri ürünleri hedef kitlelerine “deneyimlemiş gibi” öneremeyecekler. Ücretli iş birliklerini ise yazılı ve sözlü bir biçimde açıkça belirtmek zorundalar.

Kılavuz,”Sosyal Medya Etkileyicileri Tarafından Yapılan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamaları” ele alıyor. Kılavuz, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a dayanılarak hazırlandı.

Sosyal Medya Reklamları

Instagram, Facebook, Twitter ve Snapçhat mecralarında yapılan reklamlar nasıl olmalı? Tıpkı video içeriklerde olduğu gibi mesaj ve fotoğraf formatındaki içerik türlerinde de ücretli iş birliği açıkça belirtilmek durumunda… 

Instagram, Facebook, Twitter gibi fotoğraf ve mesaj paylaşım mecralarında paylaşılan fotoğrafın ve/veya mesajın içinde ya da altında veya açıklamalarında reklam verene ilişkin ad, marka, ticaret unvanı gibi tanıtıcı bilgilere yer verilir.

Ürün Güvenliği Sempozyumu Yapıldı

Ticaret Bakanlığı’nın faydalanıcısı olduğu, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye eş finansmanlı ‘Ürün Güvenliği, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile Uygunluk Değerlendirmesi Alanlarında Farkındalığın Artırılması Teknik Destek Projesi’ kapsamında 26-27 Mayıs 2021 tarihlerinde ‘Uluslararası Ürün Güvenliği Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyumda Türkiye ve Avrupa Birliği’nde kalite altyapısı alanındaki en son gelişmelere odaklanıldı ve ürün güvenliği mevzuatlarında hem üreticileri hem de tüketicileri yakından ilgilendiren değişiklikler ele alındı. Sempozyumda e-ticarette piyasa gözetimi ve denetimi, tüketici derneklerinin ürün güvenliği alanındaki rolü, sürdürülebilir ürün politikaları ve standardizasyon, akreditasyon ile uygunluk değerlendirme alanlarındaki gelişmeler de konu edildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları