Dijital Dönüşümde Kaybedecek Zaman Yok
“Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 Raporu”na göre, dijital dönüşüm için kaybedecek zaman kalmadı. Yeni gerçeklikte başarılı olmanın tek yolu dijital direnç kazanmak. Rapor, hem devlet kuruluşlarının, hem özel sektörün hem de bireysel olarak vatandaşların, farklı bir küresel tehdit karşısında kullanmak için dijital direnç geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Türk Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ve Türk Elektronik
Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (TESİD) iş birliğiyle kurulan Dijital Türk Platformu’nun
KPMG (Klynveld Peat Marwick Goerdeler) Türkiye ile ortaklaşa hazırladığı “Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 Raporu” 30
Nisan 2021 tarihinde gerçekleştirilen bir online toplantıda açıklandı. İkinci kez
hazırlanan raporda, dijitalleşme trendleri analiz ediliyor, Türkiye için yol
haritası ve hedeflerle ilgili önerilerde bulunuluyor.
Strateji
ve Değer Yönetimi, Veri ve Analitik, Akıllı Otomasyon, Bulut Stratejileri,
Nesnelerin İnterneti ve Bağlanabilirlik, Dijitalleşme
ve Siber Güvenlik Dijital Servis Kullanımı, Kişisel Verilerin Kullanımı,
Dijital Dünyada Etik, Risk Ve Uyum, Toplum 5.0, Modern İş Gücü, Fırsat Eşitliği, Girişimci Yaklaşımları
Benimsenmesi ve Akıllı Şehirler konularını kapsayan bir dizi gelişmeden
oluşan rapora göre, akıllı otomasyon çağı ve çevrimiçi öğrenme hem teknolojik
farkındalığın artmasını hem de kültürel gelişmeyi sağlayacak.
TBV’nin
ve diğer ilgili kurumların internet sitelerinde yer verilen rapor, dijitalleşme
trendlerini analiz ediyor, Türkiye için yol haritası ve hedeflerle ilgili
önerilerde bulunuluyor.
Eczacıbaşı’nın “Önsözü”
İle Yayımlandı
Dijital
Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın “Önsözü” ile yayımlanan raporda,
Eczacıbaşı şunları aktarıyor:
“Dijital
teknolojiler, sürmekte olan COVID-19 krizi sırasında toplum ve vatandaşlar için
ne kadar gerekli olduklarını kanıtladılar. Evlerimize kapanıp, ofislerden,
okullardan, yakınlarımızdan, restoranlardan ve büyük toplantılardan
uzaklaşırken, dijital çözümler bizi tüm önemli yada gerekli olanlarla iletişim
halinde tuttu, hayatın devamının en büyük destekçisi oldu. Dijital Teknolojiler
artık sadece ‘sahip olmak güzel’ denilebilecek bir kavram değil. Birçok
vatandaş, işletme ve kamu sektörü kurumu son bir yılda büyük bir ‘dijital
sıçrama’ yaptı. Birkaç ay içinde, gerçekleşmesi yıllarca sürecek dijital
dönüşümü gördük. Yine de şu anda gördüğümüz kontrollü açılma/kapanmalara
rağmen, ekonomik durum on yıllardır, hatta yüzyıllardır en kötü durgunluk
ihtimali ile ürkütücü olmaya devam ediyor. Bugün, devlet, özel sektör ve
bireylerin dijital dönüşüm planları ve atacakları adımlar her zamankinden daha
önemli hale geldi. Planlar, çevik, sürdürülebilir, esnek ve dünyanın gelişmiş
ülkeleri ile paralel oluşturulmalıdır. Türkiye’nin dijitalleşme yolunda alt
yapı, eğitim-uzman ve araştırmacı eğitimi, genç ve yetişkin eğitimi, yeni
yetenekler ve meslekler eğitimi ve de veri/ açık veri kavramlarında alacağı
yollar kaderini belirleyecektir. 2011 yılından bu yana, TBV, TÜBİSAD ve TESİD
işbirliği ile, dijitalleşme odağında, toplam refahı destekleyecek konuları ve
sorunları ele alan çalışmalar sürdürmekte olan Dijital Türkiye Platformu
olarak, 2019 yılında, dijitalleşme yolunda, mevcut durumu ve önceliklenmesi
gereken konu başlıklarını konu alan ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye Raporu’nu
yayınlamıştık. Elinizde bulunan ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye-2021’ çalışmamız
ile de, kamuya, iş dünyasına, akademiye aslında toplumun tüm kesimlerine
dijitalleşme trendlerinden söz etmek ve Türkiye için hedef dijitalleşme
önerileri oluşturmaya çalıştık. Bu çalışmayı yaparken bazı başlıkları kavramsal
olarak anlatmaya çalışırken bazı yerlerde küçükte olsa dönüşüme rehber olmasını
amaçladık.”
Türkiye’ye Genel
Bakış
Raporda
“Dijitalleşme Yolunda Türkiye’ye Genel
Bakış” konusu da şöyle özetleniyor:
“Teknoloji,
sınırları hayal dünyamız ile çizilen her şeyi gerçeğe dönüştürebiliyor. İçinde
bulunduğumuz pandemi döneminde dijital çözümlerin hayatı ne kadar
kolaylaştırdığı ve dijital ihtiyaçların yeni normal dönemde de hızlanarak devam
ettiği gözükmektedir. Devlet, iş dünyası ve vatandaşlar olarak, hayatımızın
neredeyse her alanında fiziksel ve dijital hizmetleri hiç olmadığı kadar
birlikte kullanmaya hızla alıştık. Bu durum, dijital olarak etkinleştirilmiş
bir ticaret anlayışını, dijital devlet kavramını ve çevrimiçi sosyal yaşamı
günden güne daha fazla hayatımızın merkezine almamıza neden olmaktadır. Yakın
geçmişe kadar pek çok kurum ve kuruluş dijital dönüşüm yolculuğunda farklı
hızlarla seyahat etmekteydi. Dijital dönüşüme yapılan yatırımlar parça parça
veya koordinasyonsuz ilerlerken, farklı işlevlerin birlikte çalışabildiği
bütüncül ve uyumlu bir plan oluşturulmamıştı.
Dijital
araçların toplum genelinde günlük hayatımıza tamamen entegre edilmesi ve bu
araçların kullanılmasının teşvik edilmesi; çevrimiçi öğrenmenin gücü ile sosyal
eşitlik sağlanması, ihtiyaç duyulan becerilere ihtiyaç duyulduğu anda ulaşma
imkanı, iklim değişikliği ile mücadele, teknolojik farkındalık ve kültür
seviyesinin artması gibi bir çok faydayı da beraberinde getirerek toplumsal
refah düzeyinin artmasına yardımcı olacaktır. Bunun için tüm kurum ve
kuruluşların bir yandan var olan işlevlerin istikrarını korumak, diğer yandan
dijital ve yenilikçi yaklaşımların getireceği faydaları destekleyecek iki şapka
taşıması gerekmektedir. Bu ikinci şapkayı giymek, dijital dönüşüm yolunda
değişen ihtiyaçlara sürekli olarak uyarlanabilen strateji oluşturmayı,
dijitalleşmenin getirdiği risklerin farkında olmayı ve tüm bunları yaparken
teknoloji ile iç içe kalmayı sağlayacak bütüncül yaklaşımlar gerektirmektedir.”
Türkiye’nin Hedef
Göstergeleri
Dijital Türkiye Platformu’nun hazırladığı “Dijitalleşme
Yolunda Türkiye 2021 Raporu”na göre, Türkiye’nin dijitalleşme yolundaki
başarısının ölçülmesi için bazı hedef göstergelerin belirlenmesi ve yıllık
olarak ilerleme raporunun paylaşılması toplumsal farkındalığı sağlamak ve
hedeflere giden yoldaki aksiyon planlarını belirlemek açısından kritik önem
taşıyor. Dijital Avrupa Platformu’nun hedef göstergelerinden yola çıkarak
Türkiye’nin 2025 yılına kadar ki dijitalleşme yolunda bazı hedef göstergeler
belirlenmiş. Türkiye’nin dijitalleşme yolundaki hedef göstergeleri şunlar:
-2025’e
kadar Türkiye’de e-devlet kullanım oranı yüzde 80 olmalı. Mevcut durumda kamu
hizmetlerinden yararlanmak veya bilgi almak için interneti kullanan bireylerin yüzde
51,5’i e-devlet hizmetlerinden faydalanıyor.
-
2025’e kadar Türkiye’de e-ticaret kullanım oranı hem kadınlar hem de erkekler
için yüzde 75 olmalıdır. Bu oran 2020 yılında yüzde 36, 5 seviyesinde olup,
erkeklerde yüzde 40,2 iken kadınlarda yüzde 32,7’dir.
-
2025’e kadar bilgi teknolojileri sektöründe çalışanların en az yüzde 25’ini
kadınlar oluşturuyor. 2019 yılında Türkiye’de bilgi teknolojileri
profesyonellerinin sadece yüzde 9,6’lık kısmını kadınlar oluşturuyor. Bu oran
Dijital Avrupa Raporu’nda yüzde 1,4 olarak belirlenmiş.
-
2025’e kadar AR-GE harcamaları içerisindeki endüstriyel üretim sektörünün
dijitalleşmesine yönelik akıllı otomasyon, yapay zeka, makine öğrenimi proje
teşvikleri arttırılmalı. Mevcut durumda endüstriyel üretim süreçlerinin AR-GE harcamaları
içerisindeki payı yüzde 8,6’dır.
-2025
yılında kadar bulut bilişim kullanım oranları orta ve büyük ölçekli işletmeler
için minimum yüzde 60’ın üzerinde olmalı. Bu oran 250 ve üzeri çalışanı olan
girişimlerde yüzde 40,8, 50-249 çalışanı olan girişimlerde yüzde 22,2, 10-49
arası çalışanı olan girişimlerde ise yüzde 11,9’dir.
-
2025 yılına kadar girişimlere verilen destekler arttırılmalı, global
yatırımların alınmasını sağlayacak reklam ve teşviklerin, teknoloji merkezlerinin
sayısı arttırılmalı. 2020’nin ilk dokuz ayında start-uplara toplam yatırım
tutarı 2,2 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiş.
-2025’e
kadar üniversitelerin her lisans bölümünde veri okur yazarlığı ve temel
analitik eğitimleri müfredata eklenmeli.
-2025’e
kadar ileri analitik, makine öğrenimi, siber güvenlik, yapay zeka gibi
konularda eğitim verecek lisans ve lisansüstü programlarının sayısı
arttırılmalı. Dijital teknoloji yetkinliklerine sahip istihdamı arttırmaya
yönelik kalifiye eleman yetiştirmek için yeni teknik ve meslek liseleri
açılmalı. İlk öğretim, orta öğretim ve lise öğretmenlerinin tamamına uzaktan ve
internet üzerinden eğitim verebilme yetenekleri kazandırılmalı.
-2025’e
kadar Türkiye’nin lokasyon bağımsız her bölgesindeki hanelerinden geniş bant
ile internet erişimi sağlanmalı. Geniş bant ile internete erişim sağlayan
hanelerin oranı 2020 yılında yüzde 89,9’dur. Hanelerin yüzde 50,8'i sabit geniş
bant bağlantı (ADSL, kablolu İnternet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken,
86,9'u mobil geniş bant bağlantı ile internete erişim sağladı. Tüm dünyada
konuşulmaya başlanan yapay zeka etiği ile ilgili toplumsal normları da dikkate
alarak regülasyonlar düzenlenmeli. Örneğin; (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği
Örgütü (“OECD”) tarafından yayınlanan “Recommendation of the Council on
Artificial Intelligence gibi uluslararası normlarda çalışılan politikalar, vb.)
Raporun
tamamına şu adresten ulaşılabilir:
http://tbv.org.tr/wp content/uploads/2021/04/Dijitallesme-Yolunda-Turkiye-Raporu-v9.pdf
Yorumlar
Yorum Gönder