e-Ticaret Hedef Büyüttü


Pandemi, tüketici (müşteri) davranışlarını dönüştürürken, internet (online) üzerinden yapılan alışveriş hacminin yüzde 38 artacağı tahmin ediliyor. e-Ticaretteki hacmin artmasıyla birlikte dijital platform üzerinden yapılan yatırımlar da artıyor. 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, Türkiye’de e-ticaret hacminin 240 milyar Lira’ya çıkması bekleniyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanan ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan yıllık programa göre, mağazalar ve alış veriş merkezleri (AVM) gibi fiziksel satış kanallarında alışveriş trafiği giderek azalırken, e-ticaretin toplam perakende satışlar içindeki payı yükseldi. 2021’de perakende pazarında e-ticaretin oranının yüzde 7’den yüzde 8’e, ‘güven damgası’ alan e-ticaret sitesi sayısının 25’ten 100’e çıkarılması öngörülüyor. Geçen yıl e-ticaret hacmi 213 milyar Lira düzeyinde gerçekleşmişti. 2019’da yüzde 34,1 seviyesinde olan e-ticaret hacmi, 2020’de yüzde 36,5 seviyesine yükselmişti. İnternet üzerinden alışveriş yapanların oranının yükselmesine ilişkin hedeflerin, Türkiye’nin e-ticarette erişeceği en yüksek rakamlar olarak kayıtlara geçeceğinin altı çiziliyor.

Türkiye’nin e-ticaret alanında kaydettiği gelişimi değerlendiren; Google Reklamları, SEO çalışmaları ve sosyal medya reklam yönetim hizmetleri konusunda küçük ve orta büyüklükteki kurumlara hizmet veren EG Bilişim Teknolojileri, dijital pazarlamanın şirketlerin dijital ortamda müşteri ihtiyaçlarını karşılamadaki etkisine vurgu yapıyor.

2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, e-ticarette güvenin sağlanması konusundaki çalışmalar tamamlanarak özellikle coğrafi ve kültürel yakınlık nedeniyle Türkiye’nin rekabet avantajı olan bölgelerde pazar payları artırılacak. e-Ticaret kanalıyla ihracatın artırılmasını sağlamak için yerli firmaların elektronik pazar yerlerinde bulunmaları desteklenecek ve şirketlerin Ticaret Bakanlığı’nca onaylanan e-ticaret sitelerine yönelik üyelik giderlerinin desteklenmesine devam edilecek. Sınır ötesi e-ticarette ürünlerin iade alınması süreci kolaylaştırılacak. e-Ticarete konu ürünlerin güvenilirlik denetimlerini de içeren “Ürünlerin Uygunluğu ile Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik Taslağı” tamamlanarak yürürlüğe konulacak.

Bebek ve Çocuk Ürünlerine ‘Güvenlik’ Geldi

 Yeni ‘Ürün Güvenliği Kanunu’ hassas tüketici grubunu oluşturan bebek ve çocuk ürünlerinin online satışını güvence altına alıyor. Tam adı ‘Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’ olan kanun 12 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanun, e-ticaret kanalında da uygunsuz ve güvenilir olmayan ürün satışlarına yaptırım uygulamayı hedefliyor. Düzenlemeyle, çocuklar tarafından kullanılan ürünlerin fiziki ve online satışı Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenecek.

Sağlıklı büyümelerine özen gösterilen bebek ve çocukların; motor, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinde büyük bir etkiye sahip ürünlerin, güvenilir ve sağlıklı olması önem taşıyor. Bebek ve çocuk ürünlerinin satın alma kararını veren ebeveynlerin son derece dikkatli olması gerektiğini belirten Ulusal Elektronik ve BAGİDER (Bebek Araç Gereçleri Üretici, İthalatçı ve Perakendecileri Derneği),  ilgili prosedürlere uymayan ürünlerin tercih edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. 

Kanun kapsamında, bebek elektroniğinden oyuncaklara kadar birçok ürün bu denetlemeye tabi tutulurken, çocukları konusunda hassasiyet gösteren ebeveynlerin, internetten ürün satın alırken son derece dikkatli olması gerekiyor. Bebek elektroniği sektörünü Türkiye’ye getiren Weewell’i ve 0-3 yaş için eğitici oyuncuklar sunan Bondigo’yu çatısı altında barındıran Ulusal Elektronik, bebek ve çocuk ürünlerinin; kimyasal, hijyenik, alevlenebilirlik, fiziksel ve mekanik kategorileri dahilinde bazı riskler içerebileceğinden, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu kapsamında artık e-ticaret kanalında da denetlendiğinin altını çiziyor. Tüm bu risklere maruz kalınmaması için, ebeveynlerin internet alışverişlerinde belirli prosedürleri yerine getiren güvenilir ürünleri seçmeye özen göstermesi gerekiyor. Risk barındıran ürünlerin, ebeveynlere ve çocuklara ulaşmadan önce yasaklanması ve toplatılması yaptırımlarıyla karşılaşılabileceği uyarısı yapılırkan, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Platformu olan GÜBİS (Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi) üzerinden de ebeveynlerin takip yapabilecekleri dile getiriliyor.

Çocuk Gelişiminde Güvenli ve Eğitici Oyuncak Seçimi

Ebeveynlerin, çocuklarına internet üzerinden sipariş ettiği oyuncak seçiminde dikkatli olması gerekiyor. Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliğe göre bir ürünün oyuncak olup olmadığının değerlendirilmesine ilişkin birtakım kriterler bulunuyor. Bu kriterler arasında; oyun değeri, ambalaj tanıtımı, niyetlenilen kullanım, öngörülen kullanım, ebatlar, satış yeri, satış fiyatı, işaretlemeler ve ayrıntılar yer alıyor. 0-3 yaş için eğitici oyuncuklar sunan Bondigo, ürettiği oyuncaklarla tüm bu kriterleri karşılıyor ve aynı zamanda sağlık açısından son derece hassas olan bebek ve çocukların güvenli gelişimine katkıda bulunuyor. 

Yaratıcı Endüstrilere İhtiyaç Var

Zorlu Holding’in Zorlu PSM ile birlikte dijitalleşme üzerine merak uyandırmak ve disiplinlerarası diyalog geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği Digilogue’un Future Tellers/Gelecek Anlatıcıları Serisi Raporları’na göre, yaratıcı endüstriler, ekonomik ve sosyal toparlanmayı hızlandırabilir. Pandemi döneminde Zorlu PSM ve kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle “Toplumsal Dönüşüm ve Yaratıcı Endüstriler” temasına odaklanarak hayata geçirdiği webinar’ların ardından ortaya çıkan rapor, ortak akıl yürütmeye ve yaratıcı endüstrilerin etkisine dikkat çekiyor. 

26 uluslararası kurum temsilcisinin; pandemi dönemine ilişkin değerlendirmeleri ve ileriye dönük yönlendirici öngörülerine dayanan rapor; kişileri ekonomik, çevresel, sosyal ve kültürel anlamda etkileyen yaratıcı endüstrilerin ekonomik ve sosyal toparlanma süreci için hızlandırıcı bir rol üstleneceğine vurgu yapıyor. 

Yaratıcı endüstri aktörlerinin örnek alabileceği ve üstüne yeni modeller inşa edebilecekleri araç ve yöntemler de raporda yer alıyor. Kültür-sanat endüstrisindeki yerel kurum ve aktörlerin yanı sıra uluslararası kurumların da katılımcı olduğu raporda; pandemi döneminde fiziksel işlerin neredeyse durma noktasına geldiği kültür-sanat ve etkinlik sektöründe dijitalleşmenin açabileceği imkanlara değiniliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları