Dijital Ekonomi Meyvelerini Veriyor

Türkiye aslında son 15 yılda yaptığı çalışmalar doğrultusunda üniversiteler, teknoparklar ve hızlandırma merkezleriyle bir girişim ekosistemi kurarken; başarılı olan ‘teknoloji girişimleri’ bu altyapının ilk meyveleri olarak değerlendiriliyor…

Pandemi sürecinde iş ve işlemlerin dijital ortama kayması sonucunda; ‘dijital ekonomi’ de bir sıçrama yaşandı. Daha önceki blog yazılarımda da değindiğim üzere ve başka yayın organlarında da yer aldığı gibi dünya ekonomisini döndüren 10 firmadan 7’si teknoloji firması… Geçtiğimiz günlerde Avrupa Merkez Bankası da (ECB-European Central Bank) yaptığı açıklamada, ekonomideki dijitalleşmenin, pandemi sonrasında, gelecekte “büyümeyi sürdürmek” ve “işleri azaltmak yerine, işleri dönüştürmek” için temel faktörlerden biri olduğunun altını çizdi. ECB, ekonominin dijitalleşmesini desteklemenin aynı zamanda, iş yaratabilecek yeni üretim yöntemlerini bulmak ve her işçinin bu işlerde çalışmak için gereken becerileri edinme fırsatına sahip olmasını sağlamak anlamına geldiğini vurguladı.

Bu dönemde girişim ekosistemi de canlanırken, Start-Up yatırımları 2020’nin ilk dokuz ayında toplam 2 milyar Dolar’a ulaştı. KPMG Türkiye tarafından yayınlanan ve Türkiye girişim ekosisteminde yaşanan gelişimi yansıtan “Türkiye Startup Yatırımları Raporu”nda mobil oyunlara ve dijital eğlence platformlarına olan yatırımcı ilgisinin artması dikkat çekiyor.

IFAS Türk Eğitim Ar-Ge ve Destek Danışmanlığı A.Ş., farklı iş kollarında faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firmalara, Ar-Ge ve Teknopark Danışmanlığı kapsamında müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda geniş yelpazede hizmetler sunuyor.

Start-Up’lara tasarım aşamasından bina teslim aşamasına kadar teknoloji desteği veriyor. Bu destek, akıllı inşaat malzemeleri, BIM (Yapı Bilgi Modellemesi), sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, yönetim araçları, yapı mobil uygulamaları, 3B üretim (3 boyutlu baskı), robotik üretim ve nesnelerin interneti gibi konulardan oluşuyor.

İnşaat Sektöründe İnovasyon Açığı

Mimarlar, mühendisler, proje yöneticileri, üreticiler, yükleniciler, geliştiriciler, pazarlamacılar ve teknoloji kullanıcıları ekosistem için farklı olanaklar sunuyor. Son 15-20 yılda girişimci bakış açısı ve büyük veriye dayalı çalışmalar birçok sektörde iş yapış şeklini kökten değiştirdi. İnşaat sektörü bu gelişmelerden en az faydalanan sektörlerden biri…Bu nedenle iş yapış şekli halen büyük ölçüde geleneksel temellere dayanıyor ve inovasyon için büyük potansiyel barındırıyor. Aynı şekilde girişimciler ise şirketler için büyük bir dönüşüm yaratacak çıktılar oluştursalar da sektörle bir araya gelerek birbirlerini anlamakta ve anlatmakta zorlanıyor. Yapı Fuarı, Değişim Mimarı İnovatif Yönetim Danışmanlığı sektördeki bu boşluğu doldurmak amacıyla, Yapı Tech Garage alanı oluşturup Start-Up’ları (tekno-girişimleri) inşaat sektörü ile buluşturuyor.

Siber Güvenlik Kuluçka Merkezi

Türk savunma sanayisinin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul, Türkiye’nin ilk Siber Güvenlik Kuluçka Merkezi’ni kurmaya hazırlanıyor. Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren ve derin teknoloji tabanlı siber güvenlik fikirleri üzerinde çalışmalar yürüten girişimlere ev sahipliği yapacak merkezin 2021 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Teknopark İstanbul’un 3’üncü Etap Binaları kapsamında inşaatı süren Cube Incubation Binası’nda 2 bin metrekarelik alanda kurulacak Siber Güvenlik Kuluçka Merkezi için 70 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapıldı.

Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren ve teknoloji geliştiren girişimci ve girişimci gruplarına ev sahipliği yapacak merkezde 6 aylık dönemlerde 15, yılda 30 uluslararası ‘düşünen siber güvenlik girişimi’nin desteklenmesi hedefleniyor. Merkezde girişimci ve girişimci grupları; ofis, online/offline eğitim, mentorluk, laboratuvar, temiz oda altyapısı ve teknik danışmanlık gibi olanaklardan ücretsiz veya çok düşük maliyetlerle yararlanabilecek.

Dijital Ekonomide Girişimcilik Eğitimi

Türkiye’de girişimcilik eğitimine ihtiyaç var ve dijital ekonomide yükselebilmemizde bir anlamda buna bağlanıyor. Yeni nesil girişimcileri desteklemek anlamına gelen ‘Start-Up’ (yeni girişim) kavramı Türkiye’ye geç gelmesine karşın son yıllarda Türkiye’de ve dünyada olanca hızıyla sürüyor.

“Bir şeyi harekete geçirmek için yapılan iş ya da süreç” olarak da tanımlanan Strat-Up, özellikle ülkemiz için eğitimsizlik ve işsizliğe karşı bir çıkış ve formül olarak görülüyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD- Organisation for Economic Cooperation and Development ) Raporu, Türkiye’de 16-29 yaş arası  gençlerin yüzde 30’nun eğitimsiz ve işsiz olduğuna dikkati çekti. Akademik çevreler, Türkiye’nin eğitim seviyesini yükseltmesi ve işsizlik  sorununu çözebilmesi için milyar Dolarlık Start-Up’lar çıkarması gerektiğinin altını çiziyor.

Türkiye stratejik konumu ile dünyadaki toplam ticaretin neredeyse yarısına eşit dış ticaret değerine sahip pazara erişiyor. Bölgenin küresel ticaretteki varlığının giderek güçlenmesi, Türkiye’nin küresel ticaret hacmi içerisinde payının 2025 yılına kadar yüzde 1.5’i geçmesi bekleniyor.

Startup Firmaların Tarıma İlgisi

Daha önceki blog yazılarımda da ele aldığım üzere ‘tarım teknolojisi’ alanında faaliyet gösteren Start-Up firmalar, tarımı geliştirmeyi herşeyden önemli görüyor. Dijital dönüşümün en çok fayda sağlayacağı sektörlerden biri olan tarım ve hayvancılık, bu sayede geleneksel tekniklerin ötesine geçebilecek. Beraberinde verimlilik, daha sağlıklı üretim ve yüksek kontrol getirecek.

Tarım teknolojisi tüm dünyada yükseliyor. Bu alandaki Start-Up’lar tarlalara akıllı sensör ağları kurarak her türlü ekin ve hayvanın anlık takibi üzerinde çözümler sunuyor. Sensörlerle sadece ürün değil, hava, toprak ve su durumu hakkında da anlık veri elde edilebiliyor.

Gıda Teknolojileri Pazarı

Son dönemde foodtech (gıda teknolojileri) pazarı hiç olmadığı kadar ilgi çekiyor. Dünyada foodtech pazarının 2022 yılına kadar 250 milyar Dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Sadece bugünü değil geleceği de güvence altına alacak gıdaya, sürdürülebilir üretime, bunları tüketiciye ulaştıracak akıllı lojistik sistemlerine ve etkin tarım uygulamalarına ihtiyaç büyük.

Uzmanlar, Türkiye’de gıda alanında yatırımların, hızlı teslimat girişimlerine odaklanmış durumda olduğunu belirtiyor. Ancak, Ar-Ge tarafında ise fazla ilerleme olmadığı öne sürülüyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları