Türkiye’nin 2023 Hedefleri; Güçlü Bir ‘Siyasi Sahiplenme’ye Bağlı

Dünya ve ülke yaşamının oldukça yoğun; hareketli ve sıcak bir atmosferle devam ettiği süreç içerisinde “bir aylık tatil arası”ndan sonra yeniden mütevazi okuyucu kitlemle buluşmamdan kaynaklı bir mutluluk içerisindeyim. Ancak yaşanan “yasaklı ve salgınlı günler” bu mutluluğa gölge düşürse de hayatım boyunca zorluklarla yaşamaya alışık biri olduğum için; her türlü zorluğu önümüzdeki dönemde hem birey hem de toplum olarak aşabileceğimize inanıyorum. Kısaca bunun için ‘umut’ taşıyorum. Zaten en büyük umudumuz da ülkemizin geleceği… O nedenle de çok sayıda konu arasından “2023 Bilgi ve İletişim Teknolojileri Hedefleri”ni ele almayı uygun buldum…

Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması için güçlü bir siyasi sahiplenmeye ihtiyaç olduğu her zaman çeşitli platformlarda dile getiriliyor, ifade ediliyor. 2023 hedefleri için ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri’ stratejik bir sektör olarak kabul ediliyor ve bunun da bütüncül politikalar ile desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nde çok yüksek olan vergi yükü her daim altı çizilerek; ilgili kesimlere gösteriliyor. Özellikle yazılım, servis ve telekom hizmetlerinde bu vergi yükünün azaltılması gerekiyor. Bunun için aslında hiç de bir şeyler yapılmadı değil. Zaman zaman düzenlemelere gidilmesine karşın; sanırım istenilen sonuca ve rakama ulaşılamadı. 2023 hedefleri için ayrıca şeffaf ve rekabetçi piyasa şartlarının oluşması gerekiyor. Kamu İhale Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesi sağlanmalı. Araştırma-Geliştirme (AR-GE) ve girişimciliğin desteklenmesi zorunlu gözüküyor… Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklarda Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü payının en az yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor.

2023 yılında hedeflenen 2 trilyon Dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içinde bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) payının hedeflenen yüzde 8 oranına ulaşması durumunda sektörün sadece toplam faktör verimliliği artışı yoluyla sağlayacağı katkının 71 veya 160 milyar Dolar düzeyinde olacağı tahmin ediliyor.

Geleceğe dair yapılan her türlü öngörü ve çalışmada, mevcut durumdaki Bilgi ve İletişim Teknolojileri kullanım kapsamını önemli şekilde değiştirmediği sürece; Türkiye’nin Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanında sadece bir tüketici ülke olarak yer almaya devam edeceği gösteriliyor. Bu nedenle Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nün yalnız ekonomik kalkınmanın değil, sosyal kalkınmanın da motoru olduğunun kabul edilmesi gerekiyor. Bugün artık Bilgi ve İletişim Teknolojileri kullanımı, sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası halini aldı. Türkiye’nin bilişim toplumuna dönüşebilmesi, ancak ve ancak, toplumun geniş kesimlerinin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’ndeki ürün ve hizmetlerden yararlanmasıyla mümkün. Bunun en önemli koşulu ise, devlet eliyle gerçekleştirilen işlemlerde Bilgi ve İletişim Teknolojileri araçlarının yaygın ve elverişli bir şekilde kullanılması…

İlgili çevreler, 2023 hedefleri için robotik, nano teknoloji, tele tıp, nesnelerin interneti (makineler arası iletişim veya her şeyin interneti (Machine to Machine “M2M”-Internet of Thins “IoT”) ve akıllı şehirler gibi bilişim alanlarına yönelinmesini öneriyorlar. Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için yılda ortalama yüzde 8,5 büyümesi gerekiyor. Bu büyüme, klasik ekonomik aktörlerin hiçbiri ile sağlanamazken sadece ‘bilişim teknolojileri’nin etkin ve verimli kullanımıyla olanaklı görülüyor…

İstanbul’u Finans Merkezi Yapma Hedefi

Uluslar arası Araştırma Şirketi Deloitte’ın “2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu”nda yer alan bilgilerde de İstanbul gibi bir dünya şehrini ‘Finans Merkezi’ yapma girişiminden sözediliyor. Raporda ayrıca, bölge ülkeleri arasında fiber kesişim noktası olma hedefinde ilerleyen Türkiye’nin veri, çağrı, ortak hizmet ve mükemmellik merkezleri ile de ürettiği teknoloji ve hizmetleri ihraç edebilen bir ‘Bilişim Üssü’ konumuna gelmesinin 2023 sektör hedeflerine ulaşabilmek açısından son derece önemli olduğu vurulanıyor. Raporda şu bilgiler de yer alıyor:

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü bir ekonomideki tüm endüstrileri etkileyen, verimliliği artırıcı ve kolaylaştırıcı bir rol oynayan yatay bir sektör. 2023 hedeflerine ulaşılabilmesi için Türkiye’nin sadece iç pazarın değil, dış pazarların da teknoloji ürün ve hizmet ihtiyacına cevap verebilir, bölgesel bir bilişim üssü haline gelmesine ihtiyaç duyuluyor.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü, Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet avantajının olduğu sektörlere önemli destek sağlıyor. Evrensel Hizmet Fonu’nun sektör yatırımları için kullanılmasına devam edilmesi önem teşkil ediyor.

2023 yılı için ortaya konan ihracat hedeflerinin ve bu hedeflere ulaşmak için belirlenen stratejinin ana ekseninde yer alması gereken politikalardan biri de Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nün gelişmesinin önündeki engellerin kaldırılması…

Avrupa’da yaşanan ekonomik belirsizlikler ve yaşlanan nüfus, Orta Doğu ve Afrika bölge ülkelerine göre daha stabil bir ortam ve gelişmiş alt yapı varlığı ile bölge ülkeleri arasından sıyrılan Türkiye yatırımcıların radarına fazlaca giriyor.

2023’te genişbant internet abone sayısının 30 milyona, akıllı telefon mobil abone sayısının da 120 milyona ulaşması bekleniyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları