Türkiye’nin ‘M2M’ Düzenlemesi Yok
M2M de Kablosuz
Teknolojiler
M2M
kısaltmasıyla bilinen Makineler Arası İletişim (Machine to Machine
Communication) iki ya da daha fazla makinenin önceden belirlenmiş kurallar ve
protokoller ışığında kablolu ya da kablosuz iletişimi olarak tanımlanıyor.
Kablosuz
iletişim imkanları; gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri, düşen yatırım
maliyetleri ve kullanıcılardan gelen yoğun talep nedeniyle özellikle 2000’li
yılların başından itibaren ivmelendi. Elektronik iletişimin diğer tüm
türlerinde olduğu gibi M2M konusunda da kablosuz teknolojiler ön plana çıktı. Günümüzde
M2M uygulamaları çeşitlenerek artarken, kablosuz bağlantıların sağladığı
esnekliğe ek olarak gün geçtikçe değişen ve fonksiyonelleşen cihazların
varlığı, M2M yaklaşımını güçlendiriyor. Cihazların birbiriyle haberleşebildiği
her türlü hizmet türünde kullanabilir olmasını sağlasa da M2M’in sıklıkla
kullanıldığı alanlar üretim, hizmet, izleme, lojistik ve reklam sektörleri
olarak sıralanıyor. Ülkemizde de M2M yaklaşımını en çok benimseyen
işletmeciler; verdikleri hizmetin gereği kablosuz ve daha esnek bağlantı
sağlama potansiyeline sahip olan mobil işletmeciler. Dünyada abone sayısı ve
yeni hizmetlerin sunumu açısından en çok büyüme potansiyeline sahip pazarlar
içerisinde M2M yer alıyor. M2M hizmetlerinin güvenlik, verimlilik ve milli
gelirin artırılması konularında önemli etkilerinin olması bekleniyor.
2023 Hedefleri İçin de
‘M2M’
Türkiye’nin
2023 hedefleri için robotik, nano teknoloji, tele tıp, nesnelerin interneti
(M2M) ve akıllı şehirler gibi bilişim alanlarına yönelmesi ve bu çözümlerin
üretim ve hizmet sunumunda kullanılması kaçınılmaz gözüküyor…Türkiye’nin 2023
yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için yılda ortalama yüzde
8,5 büyümesi gerekiyor. “Bu büyüme, klasik ekonomik aktörlerin hiçbiri ile
sağlanamazken sadece bilişim teknolojilerinin etkin ve verimli kullanımıyla
olanaklıdır” deniliyor.
Türkiye’nin
2023 hedeflerini yakalaması için güçlü bir siyasi sahiplenme ile; bilgi ve
iletişim teknolojileri (BİT) stratejik bir sektör olarak kabul edilmeli ve
bütüncül politikalar ile desteklenmeli…Sektörde çok yüksek olan vergi yükünün
özellikle yazılım, servis ve telekom hizmetlerinde azaltılması gerekiyor. Şeffaf
ve rekabetçi piyasa şartları sağlanmalı. Kamu ihale kanunu gözden geçirilmeli. Araştırma-Geliştirme
(AR-GE) ve girişimciliğin desteklenmesi gerekli…
2023
yılı için hedeflenen 2 trilyon Dolar’lık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)
içinde BİT payının hedeflenen yüzde 8 oranına ulaşması durumunda sektörün
sadece toplam faktör verimliliği artışı yoluyla sağlayacağı katkının 71 milyar
Dolar düzeyinde olacağı tahmin ediliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder