Meslek Seçerken “Geleceği” Baz Almak!
Strateji
ve danışmanlık uzmanları geleceğe ilişkin gençleri uyarıyor ve “Meslek seçerken
kılı kırk yarın; Çünkü bazı meslekler gelecekte olmayacak” diyorlar. Bazı mesleklerin
20 yıl sonra artık olmayacağı uyarısında bulunan uzmanlar, özellikle lise çağlarında çocuğu olan aileler için
çocuklarının geleceği ile ilgili kaygıların başladığını belirtiyorlar.
Küresel
anlamda dünyanın yeniden şekillendiği şu günlerde; geleceğe ilişkin karamsarlık
artarken; yine de gençlerin umutlarını yitirmemeleri adına onları motive edecek
konuları gündeme etirmekte fayda var diye düşünüyorum. Bazı meslekler yok olma
tehdidi altında olsalar dahi yerine yüzlerce mesleğin çıkacak olması elbette ki
umut verici… Bilgi teknolojilerinin tüm
meslekleri şekillendirerek belirleyici rol üstleneceğini ve iş yapış şekillerini belirleyeceğini ifade eden uzmanlar, finansal danışmanlardan, doktorlardan avukatlara, diğer
hukukçulardan plotlara, öğretmenlere, mimar ve mühendislerden, gazetecilere tüm
meslek gruplarına kadar mesleklerin yeni yapıya kavuşacağı öngörüsünde
bulunuyorlar. Geleceğin meslekleri arasında ise; drone ve İHA (insansız hava
aracı) filo yöneticiliği, blockchain (blok zinciri) mimarlığı yer alıyor.
Yapılan
araştırmalar, “Bir yandan sınav telaşı, diğer yandan çocuklarını beceri ve
karakterlerine uygun mesleğe yönlendirme isteği aileleri ve gençleri içinden
çıkılamaz bir kaosa sürükleyebiliyor” sonucuna götürüyor. Önceliğin çocuğun özünü anlamaktan geçtiğini dile
getiren uzmanlar, “Dünyanın en iyi okulunda dahi okusa, ilgi ve yeteneklerine
uygun bir bölümü tercih etmeyen bir genç ne okulunda, ne de meslek hayatında
mutlu olabilir” cümlesini kuruyorlar.
Yapay
Zeka En Büyük Düşman
Meslek
seçiminde geleceğin dikkate alınması uyarısını sık sık yineleyen uzmanlar, yapay
zekanın bazı meslek gruplarının yerini almasının kaçınılmaz olduğunun altını
çiziyorlar. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma da benzer
konunun altını çiziyor. Araştırmaya göre; bundan 20 yıl sonra birçok iş otomatik
olarak yapılacak. Taşımacılık, lojistik, ofis ve idari destek gibi işlerin
otomasyonla yapılacağı öngörülüyor. Dahası, hizmet sektöründeki meslekler de
benzer akıbeti yaşayacak. Yapay zeka, büyük veri işleme, derin öğrenme (makine
öğrenmesi) konularındaki küçük pürüzler düzeltildiğinde ve işaretlenmiş veriler
arttırıldığında mesleklerin otomatikleştirilmesi engellenemeyecek. Veri
analisti, yazılım-uygulama geliştiriciliği, elektronik ticaret (e-ticaret) ve
sosyal medya uzmanlığı daha da önem kazanacak. Analitik düşünme, aktif öğrenme,
teknoloji tasarımı gibi beceriler öne çıkacak. Bunun yanında yaratıcılık, inisiyatif alma, ikna,
müzakere, karmaşık problem çözme, esneklik, ayrıntıyı görme gibi beceriler
önemini koruyacak.
Robotların
çok sayıda iş ve işlemi bir anda yerine getirmesinin insana sabrı ve tahammülü
azalttığını söyleyen bazı yöneticilerin bu katı ve acımasız tutumları eleştirilerin
odağına otururken; her şeye rağmen insansız bir iş yaşamının düşünülmesinin
mümkün olmayacağını daha önce benzer konularda yazmış olduğum bloglarda da
gündeme getirmiştim.
Tehdit Altındaki Meslekler
Teknolojinin
ilerlemesi ve robotların destek elemanı olarak endüstride yer almalarından en
çok etkilenmesi beklenen meslek gruplarının başında müşteri hizmetleri
temsilcileri, satış elemanı, kasiyerler, garsonlar, kapıcılar, nakliyeciler,
sekreterler, depo görevlileri, muhasebeciler, öğretmenler, araba tamircileri,
onarım işçileri, güvenlik görevlileri, aşçılar, kişisel bakım yardımcıları,
marangozlar, çocuk bakıcıları ve avukatlar geliyor.
Yazılımcılık Her Zaman Gözde
Bilgisayar
yazılımcıları ya da programcılar, diğer tüm sektörlerle birlikte çalışarak her
zaman verimliliğin odağındaki elemanlar olacak. Bir müzisyenin bile müziğini
yapabilmek için programlama becerisine sahip olması gerekeceğini dile getiren
uzmanlar, duygusal ve ilişkisel çalışma, yaratıcılık, sentezleme, problem çözme
ve akıllı yorumlama gerektiren işlerin, insan müdahalesini gerektirmeye devam
edeceğinin üzerinde duruyorlar.
Araştırmalara
göre, gelecekte 50 yeni mesleğin gündeme gelmesi olası. Bu noktada, teknoloji
ve bilgisayar bilimleri ile birleşmeyen meslek kalmayacak. Özellikle “robot”
ile ilgili alt grup meslekler çok yaygınlaşacak. Dijital para uzmanları, veri
dedektifleri, veri yorumlayıcıları, veri ayıklayıcıları olacak. Drone konuları
da ilerleyecek özellikle mahremiyet ve güvenlikle ilgili düzenlemelerden sonra
drone programlayıcıları, drone filo yöneticileri olacak. Kişisel sağlığın dijitalleştirilmesi
ve insan performansının optimizasyonu da çok önemli bir alan olarak yükselecek.
Yaşlanma karşıtı uygulayıcıları, 3D baskı imalatçıları çok farklı alanlarda
kullanılacak.
133 Milyon Yeni İş
Pozisyonu
Dünya
Ekonomik Forumu’nun 2018 Geleceğin Meslekleri Raporu’na göre, meslekler değişiyor: 5 yılda 133
milyon yeni iş pozisyonu doğacak. Raporda, 2018 - 2022 yılları
arasında yüksek hızlı internet, yapay zeka, büyük veri analitiği ve bulut
teknolojisinin mesleklerde büyük değişikliklere yol açacağının üzerinde
duruluyor. 75 milyon iş pozisyonu insanlardan makine ve algoritmalara kayacak
ve 2022’ye kadar insanların ana becerilerinin yüzde 42’si değişecek. Tüm bunların sonucunda da robotlar
günlük hayatımızda daha çok yer almaya başlayacak.
Ulusal Meslek
Standartları
Mesleki
Yeterlilik Kurumu, geçtiğimiz aylarda Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ’de
yeni bir değişikliği duyurdu. Gelecekte ‘Ulusal Meslek Standartları’ konusunun
daha da önem kazanacağı görülüyor.
Tebliğ,
Ulusal Meslek Standartlarının ve Ulusal Yeterliliklerin Hazırlanması Hakkında
Yönetmeliğin 10’uncu maddesine dayanılarak hazırlanmış.
Öte
yandan, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Microsoft Türkiye iş
birliğiyle hayata geçirilen ‘Yazılım Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim
Programı’ önemli bir aşamayı geride bıraktı.
Yazılım
Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim Programı başta meslek liseleri olmak üzere liselerde
eğitim veren bilişim öğretmenlerini kapsıyor. Lise
ve meslek liselerinde bilişim eğitimi veren öğretmenlerin teknolojik
yetkinliğini artırmayı hedefleyen girişimin Türkiye’yi dijital yetenekler
konusunda güçlendirmesi hedefleniyor.
Yerli ve Milli
Yazılım Seferberliği
Bilişim
teknolojileri pazarı ithalatı 4,5 milyar Dolara erişmiş durumda. Bu kaynağın
Türkiye’de kalması ve ‘Türk Yazılım Sektörü’nün dünyada söz sahibi olabilmesi
için yerli ve milli bir seferberlik hamlesine ihtiyacımız var…
Türk
yazılım sektörü yurt içi ve yurt dışında başarı hikayelerini sürdürürken,
TÜBİSAD (Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği) tarafından açıklanan 2018 yılı
raporuna göre Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının büyüklüğü
131,7 milyar TL’ye ulaştı. Pazarda yerlilik oranı son yıllarda bir miktar artış
gösterse de bu rakamın hala büyük bölümü ithalat yoluyla yurt dışına gidiyor.
2018 yılında Türkiye’de cari açık yaklaşık 28 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin cari açığının yaklaşık yüzde 6’sını bilgi teknolojileri çatısı altında yazılım ve hizmet sektörleri oluşturuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder