İnsan Gibi Yapılırsa...
“İnsan gibi yapılırsa gazetecilik dünyanın en iyi
mesleği” sözü Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı Mustafa İsmet İnönü’nün
torunu Ayşe Gülsün Bilgehan’a ait…Babamın (Emin Ağaç) derin hayranlık duyduğu
ve çocukluğumda İsmet İnönü’yü kaybettiğimiz 25 Aralık 1973 gününün sabahı bana
anlattığı rüyasını; "Kızım rüyamda çok büyük bir ağaç devrildi” şeklinde
aktardığı gün içerisinde İnönü Ankara’da yaşamını yitirdi. Türkiye
Cumhuriyeti’nin 50 yıllık dönemine damgasını vuran Atatürk’ün yakın silah
arkadaşı; İnönü Savaşları’nın komutanı İnönü’nün vefatının 46’ıncı yılı nedeniyle
Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen “Demokrasi İçin Medya Medya İçin Demokrasi”
başlıklı konferansta konuşan Gülsün Bilgehan, gazeteci babası Metin Toker
cezaevinde iken doğduğunu anımsatarak, dedesi İsmet İnönü’nün ülkenın sıkıntılı
bir süreçten geçmesi nedeniyle; yüzü hep gülsün diye kendi adını “Gülsün”
koyduğunu anlattı.
İsmet İnönü’nün tek kızı Özden Toker’in ve gazeteci Metin Toker’in kızı
olan Gülsün Bilgehan; kendisinin de bir süre gazetecilik yaptığını belirtti.
Eşi Mustafa Bilgehan’ın da kısa süreli bir gazetecilik hayatı olduğunu dile
getiren Bilgehan, Avrupa Konseyi’ndeki görev dönemini aktardı. Hazırladığı
“Mevhibe” adlı iki ciltlik kitabı ile ‘Abdi İpekçi Ödülü’ alan Bilgehan,
milletvekilliği yaptığı dönem ve CHP Genel Başkan Yardımcılığı yaptığı döneme
ilişkin anekdotlar anlattı. Bilkent Üniversitesi’nde Öğretim Üyeliği de
yapan Bilgehan, 2 kız bir erkek çocuğu annesi olduğunu; çocuklarının küçük oldukları
dönemde çocuklarını büyütebilmek için iş hayatına ara verdiğini ve bu yılların
hayatının en güzel yılları olduğunu dile getirdi.
Kızı Zeynep’in de gazetecilik yaptığını ve bir gazeteci annesi olduğunu vurgulayan Bilgehan, hayatının gazeteci ve siyasetçiler arasında geçtiğini ifade etti. “İnsan gibi yapılırsa gazetecilik dünyanın en iyi mesleği”sözünü yineleyen Bilgehan, Akis Dergisi’nde ilk stajını yaptığını ve burada ilk matbaa kokusunu aldığını belirtti. Eşiyle 40 yıl önce evlendiğini anlatan Bilgehan, eşinin dönemin muhalif bakarlarından birisinin oğlu olduğunu; düğünlerinde her kesimden bütün siyasetçilerin bulnduğunu dile getirdi.
Kızı Zeynep’in de gazetecilik yaptığını ve bir gazeteci annesi olduğunu vurgulayan Bilgehan, hayatının gazeteci ve siyasetçiler arasında geçtiğini ifade etti. “İnsan gibi yapılırsa gazetecilik dünyanın en iyi mesleği”sözünü yineleyen Bilgehan, Akis Dergisi’nde ilk stajını yaptığını ve burada ilk matbaa kokusunu aldığını belirtti. Eşiyle 40 yıl önce evlendiğini anlatan Bilgehan, eşinin dönemin muhalif bakarlarından birisinin oğlu olduğunu; düğünlerinde her kesimden bütün siyasetçilerin bulnduğunu dile getirdi.
“Ayrıcalıklı Değildim”
Hayatına ilişkin bir çok şeyi zorla elde ettiğine ve ayrıcalıklı
büyümediğine işaret eden Bilgehan, annesi Özden Toker ile babası Metin Toker’in
tanışma hikayelerini aktardı. Türkiye’de tek partili dönemlerde de çok partili
dönemlerde de ‘basın özgürlüğü’nün çok zor olduğunu ve Türkiye’nin zor
dönemlerden geçtiğinin altını çizen Bilgehan, adil ve serbest seçimler için
‘hür basın’ olmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Türkiye’de Atatürk Dönemi’ni
sorgulayan bir muhalefet bulunduğunu belirten Bilgehan, muhalefet liderlerinin
günümüzde basını korumak için bir mücadelede bulunmadıkları ve Çinden sonra
Türkiye’nin gazetecilerin en çok cezaevinde olduğu bir ülke olduğu eleştirisini
yöneltti.
İnönü’nün gazetecilere ilişkin düşüncesinden de söz eden
Bilgehan, İsmet Paşa’nın hiçbir gazeteciye şahsi dava açmadığının
üzerinde durdu. Hoşgörülü ve sabırlı olmanın siyasetçiler için ‘bir
karar’olduğunun üzerinde duran Bilgehan, ‘yalan’haberle ‘yanlış’ haberin çok
farklı şeyler olduğu vurgusunu yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)
basının hür olduğunu söylediğini anımsatan Bilgehan, herkes gibi gazetecinin de
‘taraf’olabileceğini aktardı. Bilgehan, yolsuzluğa karşı mücadelede
gazetecilerle, siyasetçilerin işbirliği yapması gerektiğinin ve haberin doğru
olmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.
“Önce Dinlemeyi Öğrendik”
Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği ve İsmet İnönü’nün torunu Gülsün
Bilgehan’ın konuşmacı olarak “Demokrasi İçin Medya Medya İçin Demokrasi”
konferansının açılış konuşmasını yapan Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin, İsmet
İnönü’ye ilişkin hatıralarını aktardı. İnönü ile bire bir söyleşi yapma olanağı
yakalayamadığını ifade eden Bilgin, kendi gazetecilikleri döneminde önce
dinlemeyi sonra soru sormayı öğrendiklerini dile getirdi. İnönü’nün gazeteci
olan babasıyla (Turhan Bilgin) önemli hatıraları olduğunu belirten Bilgin,
İnönü’ye mikrofon uzatma şansı yakaladığını söyledi. İnönü’ye ilişkin
belleğinde kalan en önemli sözün; “İsmet Paşa’ya muhalefet yapılmaz bizi
madalyaları ile döver” sözü olduğunu kaydeden Bilgin, İnönü’nün torununu
ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Konferans’ta, Gazeteciler Cemiyeti’nin etkinliklerini organize eden
diplomasi eski muhabirlerinden Seva Ülman Erten de Ayşe Gülsün Bilgehan’ın
özgeçmişini katılımcılara anlattı.
Yorumlar
Yorum Gönder