Raylı Sistemler Yeniden Revaçta


Dünya ve ülke nüfuslarındaki artış; kentiçi, şehirlerarası ve uluslar arası “ulaşım sistemleri”nin yeniden gözden geçirilmesine neden olurken, ulaşım çözümlerinde ‘raylı sistemler’ öne çıkmaya başladı. Karayolunun sıkıcılığı, hava yolunun kısalığı; raylı sistem nostaljisini ve özlemini yeniden gündeme getiriyor. Bu doğrultuda raylı sistem ve teknolojilerini üreten firma ve kuruluşlar da bu yeniden gündeme gelişin ivmesini yaşıyor.

Turizm sektörünün hareketlenmesiyle insanların seyahat etme, gezme, görme, meraklarını giderme isteklerine paralel olarak; şehirlerarası ve uluslar arası tren ulaşımının itibarı giderek yükseliyor ve tercih edilir hale geliyor. Gün geçmiyor ki kent içi raylı sistemler, şehirlerarası ve uluslar arası demiryolu ile demiryolu araçları ve yük taşımacılığı haberlerine rastlamayalım.
Son okuduğum haberler arasında Türkiye-Polonya Raylı Sistem Yatırımları’na ilişkin olanı oldukça ilgimi çekti. 24-27 Eylül 2019 tarihleri arasında Polonya’nın Gdans şehrinde yapılan TRACO Raylı Sistem Fuar ve Etkinlikleri’nde Türkiye-Polonya ticari ilişkilerinin gündeme geldiğinden ve raylı sistem yatırımlarından sözediliyordu.  

Avrupa Birliği (AB) sisteminde yer alan Polonya, AB içinde ekonomik açıdan altıncı büyük ülke konumunda bulunuyor. Geniş bir demir yolu ağıyla vatandaşlarına hizmet veren Polonya’da toplam demiryolu uzunluğu 18.510 kilo metreyi buluyor.  
Polonya, demiryolu için 2023 yılına kadar 16.5 milyar dolar yatırım yapılmasını planlamış. Planlanan raylı sistem hatlarında Türk firmalarının kazandığı raylı sistem ihaleleri oldukça dikkat çekici…

Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları (TCDD) arasında “Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü” kurulması İşbirliği Protokolü imzalandı. Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü ilk etapta, TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü’nde yaklaşık 100 uzmanla Gebze’de kurulacak. Enstitü ile raylı taşımacılık sektöründe teknolojik bağımsızlığı yakalamak isteyen Türkiye, daha sonraki aşamada da TCDD’nin Ankara’da bulunan tesislerinde çalışmalara başlayacak.

11’inci Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde de raylı sistemlerin önemi vurgulanırken, yine teknoloji odaklı sanayi hamlesi programında da raylı sistemlerde ‘yerli üretim’in teşvik edileceğinden sözediliyor…Raylı sistemlerde yerliliğe odaklanan Türkiye, katma değeri artırmak için teknolojiyi geliştirmeye yönelik adımlar atıyor. Ve raylı sistemler için 2023’e kadar yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırım planlanıyor.
Önümüzdeki 15 yılda da bu sektöre, altyapılar dahil olmak üzere, 70 milyar Avroluk bir yatırım yapılması planlanıyor.

Bazı çevreler ise ilk etapta Gebze’de kurulması planlanan Raylı Teknolojiler Enstitüsü’nün Türkiye’nin demir ve çelik ihtiyacını karşılamada öneminin gözetilerek, Karabük’te kurulması gerektiğini savunuyor.

2020’de YHT Seferleri Artacak

TCDD, 2020’de yeni Yüksek Hızlı Tren (YHT) hatlarıyla YHT seferlerini artırmayı hedefliyor. Ulaşım politikaları ile ufku açılan, internet teknolojilerinin ve mobil teknolojilerin gelişmesiyle dünyanın en hızlı gelişen teknolojisine sahip olmaya başlayan demiryolu, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikte insan kaynağının sağlanmasında da hizmetiçi eğitimlere büyük önem veriyor.

Önümüzdeki beş yıl içerisinde; işletilen bin 213 kilometre yüksek hızlı demiryolu ağına bin 870 kilometre yüksek hızlı tren ve bin 290 kilometre hızlı demiryolu hattının eklenmesi söz konusu…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları