Ekonomide Dijital Yeteneğin Rolü
Ekonomi ve para yaşamın en temel döngüsü her zaman en çok
konuşulan konuların başında geliyor. Parayla mutluluk satın alınamıyor ancak
para olmadan da mutluluk olmuyor deniliyor. Yüzyıllardır insanoğlunun kendi
yarattığı bir metaya bağlılığı ve bağımlılığı sorgulanıp duruluyor. Günümüzde
geçim derdi insanları bir hayli gerdi. Bu dert her zaman vardı olmaya da devam
ediyor. Parası olanda yakınıyor olmayan da yakınıyor. Gelinen noktada dünyada
da Türkiye’de de ekonomik sorunlar bir türlü bitmek bilmiyor, bitmiyor…
Dünyadaki gelir dağılımındaki adaletsizliğin nasıl
giderileceğine ilişkin kafa yoran ekonomistler ve ilim bilim adamları
yaptıkları çeşitli çalışmalarda konuyu etraflıca masaya yatırıyorlar. Ekonomik
sorunların çözümünde dijital ekonomi ve ekonominin dijitalleşmesi en önemli
unsurlardan biri olarak görülüyor. Verimlilik artışında dijitalleşmenin rolü oldukça
sık görüşülüp, konuşuluyor.
Konuya ilişkin yapılan çalışmalardan birisi de ve
benim de dikkatimi çeken; Accenture Strategy’nin ‘Dijital Ezber Bozan: Büyüme
Çarpanları’ adıyla hazırlamış olduğu rapor.
Rapor, dijital beceri ve teknoloji kullanımının ekonomiye
etkisinin en iyi şekilde olması halinde 2020 yılına kadar küresel ekonomide
dijital yetenek ve teknolojilerin kullanımının global ekonomide 2 trilyon
Dolarlık yeni kaynak oluşturabileceği öngörülüyor. Rapor, Almanya, Amerika,
Avusturalya, Brezilya, Çin, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İtalya ve
Japonya’da dijital ekonominin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYİH) payını
ölçüyor. Araştırma kapsamında donanım, yazılım ve ilgili teknolojilerin
GSYİH’ye katma değer yaratacağı tahmin edilirken, üretimde kullanılan ara
dijital ürün ve servislerin değeri de hesaplanıyor. Raporda dijital ekonominin,
büyümede çarpan etkisi yarattığının altı çiziliyor.
Raporda, ayrıca her ulusal ekonominin iyi gelir ve
ekonomik çıktı elde edebilme çabalarını nasıl önceliklendirmesi gerektiği de
anlatılıyor. Türkiye’de ise genel geçer anlamda dijitalleşme skorundaki 10
puanlık bir artışın şirketlere ilave yüzde 1,5 kâr getirebileceğinden söz ediliyor.
Rapora göre, platform tabanlı iş modelleri; dijital
odaklı büyümenin en büyük fırsatlarından biri olarak görülüyor. Bu modeller,
organizasyonlara yeni pazarlar yaratmaya, iş ortakları ve müşterileri ortak
dijital platformda bir araya getirerek değer ortaya çıkarmaya olanak sağlıyor.
Raporda, verimliliği ve büyümeyi artırmak için dijital iş
modellerinin uygulanmasını geliştirecek 3 öneri de sunuluyor. Rapora göre değer
fırsatlarına dayalı dijital yatırımların önceliklendirilmesi gerekiyor. Bunun
için de dijital yatırım dengesinin dikkatlice hesaplanarak beceri ve teknolojilerin
en uygun kombinasyonunun oluşturulması ve dijital yatırımların geri dönüşünün maksimize
edilmesi öneriliyor. Endüstriye özel dijital stratejiyle rekabet edilmesi
konusuna da dikkat çekilen raporda üçüncü öneri ise dijital dönüşüm için doğru
ortamın oluşturulması olarak sıralanıyor. Rapor, ‘Dijital IQ’nün geliştirilmesi
ve sektörler arası ilişkilerin geliştirilmesi için hükümetlerle iş birliği
yapılmasını öneriyor…
Öte yandan, yapılan başka yorumlarda da devletlerin, bilişim
sektörünün stratejik sektör olmasının gereğini yapmalarının üzerinde duruluyor.
Bilişim teknolojileri yatırımlarının ülkelerde devam eden karmaşalara feda
edilmemesi ve yapılacak yatırımların kısılmaması gerektiğinin altı çiziliyor. Özellikle
Türkiye’de ortaya çıkan siyasi tablo ve tırmanan olaylar bir belirsizlik süreci
yaratırken; bu gibi durumlarda devletin ilk yatırımlarını kıstığı sektör,
bilişim teknolojileri (BT) sektörü oluyor.
Bilgi ve iletişim teknolojilerini geliştiren, ürün ve
hizmet süreçlerinde bu teknolojileri etkin olarak kullanan ve bu teknolojilerin
ortaya çıkardığı interneti de yeterince değerlendirebilen ülkeler, diğerlerine göre, refahlarını daha çok
artırıyor. Ülkemizin de bu dönüşüme daha fazla dahil olmasını sağlamak
amacıyla, ilgili tüm tarafların katkılarının alınması gerektiğinin üzerinde
duruluyor.
Türkiye’de altyapıyı iyileştirmek için bilişim sektörü ile ilgili 5G ve yerel bulut altyapılarının tamamlanmasının bilişimi ithalata dönük yapıdan kurtaracağı yorumları yapılıyor. OECD’nin (Organisation for Economic Co-operation and Development-Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) geçtiğimiz yıllarda hazırlamış olduğu Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre de, dünya ekonomisindeki global anlamdaki üretim ve ticaret artışının Türkiye ekonomisini de olumlu etkileyebileceği ifade ediliyor…
Dijital ekonomi üzerine yapılan araştırmalar, genel
anlamda dijital teknolojinin ekonomik faaliyetleri değiştirip değiştirmediğini
ve değiştiriyorsa bunun nasıl gerçekleştiğini inceliyor. Bu nedenle
dijital ekonomi bilimi, belirli maliyetler önemli oranda düştüğünde, hatta
sıfıra yaklaştığında standart ekonomik modellerinin nasıl değiştiğini ele
alıyor…
Yorumlar
Yorum Gönder