Madenler Laboratuarda Üretilir mi?


Doğada yer alan sağlıksız ve zorlu çalışma koşullarında elde edilen madenler, laboratuar ortamında da üretilebilir mi? Sorusunu akla getiriyor. Maden yatakları, jeolojik süreç sonucunda oluşmuş, olağanüstü element içeren kaynaklar. Madenler, metalik madenler, endüstriyel hammaddeler ve enerji hammaddeleri şeklinde gruplandırılıyor.

Çok sayıda kaynaktan derlediğim bilgiler doğrultusunda: geçtiğimiz yıllarda, iki Türk bilim insanının laboratuarda altın ürettiği haberleri gözüme çarptı. Bu ne demek oluyor; milyonlarca yılda oluşmuş elementler bir anda laboratuvarda üretilicek ve tonlarca altın bir sanayi tesisinde kullanılacak. Bazı araştırmacılar, madenlerin herşeyin yolunda giderek, doğaya hiç zarar vermeden doğal evrim süreci örnek alınarak üretilmesinin bakteri ve vürslerin genleriyle oynanması anlamına geldiğini öne sürüyor.             

Laboratuar ortamında üretilen pırlanta, doğal pırlanta ile büyük ölçüde aynı fiziksel, kimyasal ve optik özelliklere sahip olan taşlar. Doğal pırlantada olduğu gibi karbon elementinden oluşuyor ve kübik formda kristalleniyor. Dolayısıyla, basit görsel yöntemlerle aradaki farkı anlamak mümkün değil.
Tüketici açısından da bakıldığında, kısacası; laboratuar taşları ile maden pırlantası arasında gözle ve kullanımda ayırt edilebilecek, görüntü ve kullanım dayanıklılığının farkı olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Doğru kullanıldığında ve rutin temizliği yapıldığında, her daim aynı parlaklığa sahip olacağı dillendirilen taşların, sadece ziynet maksadı dışında da değerlendirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Bugün laboratuarda üretilen ve artık neredeyse doğal elmaslar kadar saf olması sağlanabilen elmasların, şu anda dünya kuyumculuk sektöründe madenciliği ortadan kaldırma potansiyeli taşıdığı belirtiliyor.

Bu konuda öncülük ederek, laboratuarda üretilmiş pırlantaları satmayı tercih eden firmalar da var. Üstelik bu tip üretimle ortaya çıkan karbondioksit emisyonu doğal elmas madenciliğinin beşte biri. Önümüzdeki dönemlerde, laboratuar elması almak isteyen bir kitle ortaya çıkabilir…

Fıstık ezmesinden elmas

BBC Türkçe web sayfasında yer alan bir yazıda, “Elmasın yerkürenin derinliklerinde nasıl oluştuğu bilgisi yaşamın nasıl geliştiğini de açıklayabilir” deniliyor. Almanya’daki bir jeoloji enstitüsü sıfırdan elmas üretmeye çalışıyor. Dan Frost, Almanya’nın Bayerisches Geoinstitut enstitüsünde çalışan bir bilim adamı. Frost, yerkabuğunun binlerce kilometre derinliklerindeki ortamı laboratuvarda yaratmaya çalışıyor. Bunun için kayaları çok büyük bir basınca tabi tutmak gerekiyor. Bu deneyleri sırasında Frost, karbondioksit ve yerfıstığı ezmesi kullanarak nasıl elmas yapabileceğini keşfettiğini söylüyor.
Frost’a göre, bunun olması için gereken madde demirdi. Mantonun yüksek basıncı kayalardaki karbondioksitin çıkmasına ve demiri bol minerallere geçmesine, böylece oksijenin uçarak geride kalan karbonun elmasa dönüşmesine neden olduğu düşünülüyordu. Frost’un basınç uygulayarak oluşturmaya çalıştığı ortamda gerçekleşen de bu oldu; yani elmas yaratıldı.
 “2-3 milimetre büyüklüğünde bir elmas için haftalar gerekiyor,” diyor Frost. Elmas oluşturma deneyinde ana madde olarak karbon bakımından zengin yerfıstığı ezmesi kullanmış.
Elması bor ile güçlendirme yoluyla elektronik cihazlar için kullanım sırasında ısınmayan daha iyi yarı iletkenler üretilebilir mi diye bakılıyor. Farklı karbon bileşimleri kullanarak elmastan daha güçlü bir madde elde etme çalışmaları da yapılıyor.

Platin, paladyum ve rodyumu saflaştırma

Marmara Üniversitesi’nde Türkiye’de yer altında bulunmayan platin, paladyum ve rodyum gibi metaller laboratuvar ortamında yüzde 99,99 oranında saflaştırılıyor. Yıllar önce gümüş ve altınla saflaştırma işlemine başlayan Marmara Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, daha sonra platin grubu metallerini de işleme ekledi.
Önümüzdeki 20 yıl içerisinde altının, 40 yıl içerisinde de platin ve bakır rezervinin biteceği öngörülüyor. Avrupa Birliği'nin yayımladığı bir raporda, platin gurubu metalleri gelecekte büyük önem arz edecek 24 değerli maden arasında gösteriliyor. Platin grubu metallerin ana sağlayıcısı Rusya ve Güney Afrika Cumhuriyeti; tüm dünya ihtiyacının yüzde 93’ü bu iki ülkeden sağlanıyor.

Paslanmaz çelikten “bitmeyen” sabun satışta

Ham maddesi metal olan ürünler üreten Amco adındaki şirket, bir ilk olarak paslanmaz çelikten de sabun üretti. Bildiğimiz sabunlarla aynı olmasına rağmen; paslanmaz çelikten imal edilen sabun; özellikle ele sinen ağır kokuları ortadan kaldırmada rakip tanımıyor. Bunu da çok basit bir kimyasal işlemle yapıyor. Sabunun içeriğini oluşturan material; balık, soğan ve sarımsak gibi yiyeceklerde yoğun kokuya neden olan sülfürik asitle temas ettiğinde hızlı bir şekilde kokuyu ortadan kaldırıyor.
Bosch’un sporsorluğunda Amazon üzerinden satışa sunulan Rub-Away isimli sabun, hızlı sonuçları ve ömrü göz önünde bulundurularak, mutfak restoranlarında özellikle yararlı olduğu öne sürülüyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları