Avrupa Birliği’nden Veri Korumaya Ciddi Önlem


Avrupa Birliği (AB), Genel Veri Koruma Tüzüğü’nü (General Data Protection Regulation-GDPR) 14 Nisan 2016 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda onaylamıştı. Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu tarafından çalışmaları yürütülen tüzük, 25 Mayıs 2018 tarihi itibariyle tüm üye ülkelerde uygulanmaya başlanacak.

95/46/EC sayılı AB Veri Koruma Direktifini yürürlükten kaldıran ve AB Resmi Gazete’sinde de yayımlanan tüzüğün veri toplama şartları ve cezalandırma mekanizmasına ilişkin düzenlemesi, şirketlere ağır sorumluluklar getiriyor. Şirketlerin önüne artık kişisel veri toplarken açık bir şekilde kullanıcının rızasını alma zorunluluğu koyuluyor.  

Avrupa Birliği’ne üye ülkelerdeki bireylere ait verilerin güvende tutulmasını hedefleyen GDPR aslında AB’de faaliyet gösteren her şirketi kapsamına alıyor. Ancak veri güvenliği denildiğinde ilk akla gelen internet olduğundan; internet üzerinden verileri kontrol eden şirketler de, düzenlemenin radarına giriyor.
Düzenleme, sadece AB bölgesindeki kullanıcıları kapsıyor olsa da internetin evrensel özelliğinden kaynaklı etkilerini tüm dünya üzerinde etkili kılıyor.

AB düzenlemesinde, gerçek kişilerin kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili olarak korunmasına ilişkin kurallar ve kişisel verilerin serbest dolaşımına ilişkin kurallar yer alıyor.
AB Genel Veri Koruma Tüzüğü, kişisel verilerin korunması ile bireylere verileri üzerinde daha iyi kontrol imkanı sağlanmasını ve Avrupa Birliği genelinde yüksek düzeyde veri korumayı amaçlıyor.
Düzenlemeyle Avrupa Birliği, GDPR'ye uymayan şirketlere; şirketin küresel cirosunun yüzde 4'ü kadar veya 200 milyon dolara varan ceza verebilecek.

Tüzüğe göre kişisel veri

Tüzüğün amaçları doğrultusunda ‘kişisel veri’ tanımlanmış veya tanımlanabilir bir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir (‘veri sahibi’); tanımlanmış bir gerçek kişi özellikle bir isim, kimlik numarası, konum verileri, çevrim içi tanımlayıcı ya da söz konusu gerçek kişinin fiziksel, fizyolojik, genetik, ruhsal, ekonomik, kültürel veya toplumsal kimliğine özgü bir ya da daha fazla sayıda faktöre atıfta bulunularak doğrudan veya dolaylı olarak tanımlanabilen bir kişidir;

‘İşleme faaliyeti’, otomatik yöntemlerle olsun veya olmasın, kişisel veri veya kişisel veri setleri üzerinde gerçekleştirilen toplama, kaydetme, düzenleme, yapılandırma, saklama, uyarlama veya değiştirme, elde etme, danışma, kullanma, iletim yoluyla açıklama, yayma veya kullanıma sunma, uyumlaştırma ya da birleştirme, kısıtlama, silme veya imha gibi herhangi bir işlem veya işlem dizisidir; ‘işleme kısıtlaması’ saklanan kişisel verilerin gelecekte işlenmelerinin sınırlanması amacı ile işaretlenmesi;

‘Profil çıkarma’ bir gerçek kişinin işteki performansı, ekonomik durumu, sağlığı, kişisel tercihleri, ilgi alanları, güvenilirliği, davranışları, konumu veya hareketlerine ilişkin hususların analiz edilmesi veya tahmin edilmesi başta olmak üzere söz konusu gerçek kişiye ilişkin belirli kişisel özelliklerin değerlendirilmesi için kişisel verilerin kullanımını ihtiva eden her türlü otomatik kişisel veri işleme biçimi;

‘Takma ad kullanımı’ kişisel verilerin tanımlanmış veya tanımlanabilir bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmemesinin sağlanması amacı ile ek bilgilerin ayrı tutulması ve teknik ve düzenlemeye ilişkin tedbirlere tabi tutulması koşuluyla, kişisel verilerin söz konusu ek bilgiler kullanılmaksızın spesifik bir veri sahibiyle artık ilişkilendirilemeyecek şekilde işlenmesi;
Veri sahibinin ‘rızası’ veri sahibinin bir beyan yoluyla ya da açık bir onay eylemiyle kendisine ait kişisel verilerin işlenmesine onay verdiğini gösteren özgür bir şekilde verilmiş spesifik, bilinçli ve açık göstergedir;

‘Kişisel veri ihlali’ iletilen, saklanan veya işlenen kişisel verilerin kazara veya yasa dışı yollarla imha edilmesi, kaybı, değiştirilmesi, yetkisiz şekilde açıklanması veya bunlara erişime yol açan bir güvenlik ihlalidir;

‘Genetik veri’ bir gerçek kişinin fizyoloji veya sağlığı ile ilgili eşsiz bilgiler sağlayan ve özellikle söz konusu gerçek kişiden alınan bir biyolojik numunenin analizinden kaynaklanan ve söz konusu kişinin kalıtım yoluyla alınan veya kazanılan özelliklerine ilişkin kişisel verilerdir.

Sağlanacak bazı haklar

Kullanıcıların web ortamında bıraktıkları izleri korumaya almak ve kişisel bilgilerinin güvenliğini sağlamayı amaç edinen GDPR ile gündeme gelen değişiklikler şöyle sıralanıyor:
Düzenleme ile veri sahibi olarak tanımlanan kişilere, kendilerine ait hesapların ve verilerinin veri sorumluları (web siteleri gibi online platformlar) tarafından silinmesi, yani ‘unutulma hakkı’ tanınıyor. Buna göre gerçek kişiler, eğer isterlerse hesapları ve kişisel verilerini sildirebilirler.

Bu hakkın kullanılabilmesi bazı koşullara bağlı. Kişisel verilerin elde edildiği ya da işlendiği amacın geçerliliğini yitirmesi, verilerin işlenmesi için bir yasal nedenin olmaması, verilerin işlenmesi sürecinin hukuka aykırı olması gibi gerekçeler…

Taşınabilirlik hakkı: Verilerin saklandığı sunucular değiştirildiğinde verilerin yeni bir sunucuya aktarılması durumunu ifade eden bu düzenleme, kişilere ait verilerin veri sorumluları tarafından başka bir veri sorumlusuna aktarılması hakkına işaret ediyor.

Gizlilik politikalarının kişilere aktarılması: Verilerin işlenmesi için veri sahiplerinin kesin rızasının olması gerekiyor. Rıza için gerekli koşulların yerine getirilmesi için ise veri sahibinin kendisine ait verilerin işlenmesini onayladığını gösteren elektronik veya basılı, yazılı ya da sözlü bir bildirim olmalı.

Veri ihlallerinin bildirilmesi: Kişisel verilerin güvenliği konusunda herhangi bir tehdit ile karşı karşıya kalındığı durumlarda veri sorumluları, durum öngörüldükten sonra 72 saati geçirmemek koşuluyla kişisel verilerin ihlalini denetleyen kuruma durumu bildirmekle yükümlü.

Türk hukukuna göre değerlendirme

Türkiye merkezli web sitelerinin, Avrupa ülkelerine bilgi toplama hizmetlerini sunabilmesi, verilerin sınır ötesi paylaşımının gerçekleştirilebilmesi için GDPR’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte birtakım noktaları göz önünde bulundurmalarında büyük fayda olduğu görülüyor.

Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü, Türkiye’nin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile karşılaştırmalı olarak ele alındığında da; kişisel verilerin korunması ile ilgili genel bilgileri kapsadıkları gözleniyor.  
Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün getirdiği yenilikleri; Türk Hukuku bakımından değerlendiren çalışma raporu yayımlandı.

Çalışma raporunda, uzun bir süredir çalışmalarına devam edilen yeni AB Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün getirdiği yeni düzenlemeler temel hatlarıyla inceleniyor ve Türk Hukuku bakımından olası etkileri ele alınıyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

e-Ticaret Yönetmeliği’ne Danıştay Ayarı

Veri Depolamanın Geleceği

Sanal Dünyanın Bilgi Avcıları