Sayısal Uçurumla Başetmek
Ülkelerin ve insanların bir kısmının dijitalleşme
(teknolojiden yararlanma ve elektronikleşme) sürecinin dışında kalması, sayısal
uçurum olarak adlandırılıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin temel bir
sorunu olarak görülen sayısal uçurumla mücadele etmenin yolları aranıyor.
Gelişmekte olan ülkeler sıralamasında bulunan Türkiye, içinde bulunulan
konjönktür nedeniyle bilgi toplumu hedefinin yakalanması ve sayısal uçurumla
baş etme konularını askıya almış gibi gözüküyor.
Bilgi teknolojilerinin hızlı bir dönüşüme neden olması,
bilgi ihtiyacının artması ve buna bağlı olarak ihtiyacın giderilmesindeki
engeller, hemen her toplumda karşılaşılan sorunlar. Sayısal uçurum,
sosyoekonomik farklılıklar ve coğrafi bölgeler arasındaki eşitsizlikleri akla
getirirken, internet ve iletişim kaynaklarını, etkin biçimde kullananlar ile
kullanamayanlar ayrımını ortaya koyuyor.
Sayısal uçurum sorununa çözüm için bilgi iletişim teknolojilerinin
daha çok kişiye erişimini sağlayacak projeler geliştirilmesi gerekir. Erişimde
önemli bir ölçü olan bilgisayar sahipliği, oldukça dengesiz bir dağılım
gösteriyor. Bu nedenle, vatandaşın alım gücünü yükseltecek sosyo-ekonomik
politikaların geliştirilmesinde yarar var gibi gözüküyor.
Araştırmalar, sayısal uçurum sorununun çözümünde etkili olan
ve ülkemizde de uygulanan “Evrensel Hizmet” ve “Evrensel Erişim”
kavramlarının haberleşme ile ilgili tüm yasal düzenlemelere konulması gerektiğine
işaret ediyor.
Altyapının güçlendirilmesi, çeşitlendirilmesi ve
genişletilmesi; bilgi iletişim teknolojilerine yönelik vatandaşın bilinç ve
eğitim seviyesinin yükseltilmesi; teknolojik cihazların ucuzlatılması ve erişim
ücretlerinin düşürülmesi elbette ki zorunluluk. Sayısal uçurumu en alt düzeye
indirme sürecinde eğitimin önemli bir işlevi ve önceliği bulunuyor.
Eşitsizliklerin
artmasından korkuluyor
Küreselleşme paralelelinde yeni teknolojilerden ve
internetten yararlanmada sayısal uçurumun daha da artabileceği noktasında endişeler
ortaya çıkarken; yani bu uçurumların azaltılacağı şöyle dursun eşitsizliklerin daha
da büyüyeceğinden korkuluyor.
Tüm dünyanın ağlar üzerinden döndüğü günümüzde bu ağlara
erişimden yoksun olmak yaşamın gerisinde kalmak anlamına geliyor.
Yapılan değerlendirme ve analizler, erişim hizmeti ve
cihaz fiyatları yüksekliğinin sayısal uçurumun oluşumundaki rolünü ortaya
koyuyor.
Sayısal uçurumun azaltılmasına yönelik hukuki, mali,
ekonomik, sosyal ve teknik öneriler karar mercilerine hızla ulaştırılmaya çalışılıyor.
Sayısal uçurumun azaltılması adına atılacak adımların ekonominin
genel işleyişi, işgücü piyasası, sosyal ve kültürel yaşam, birey, toplum ve
devlet arasındaki ilişkiler ve daha pek çok alanda köklü değişikliklere yol açması
bekleniyor.
Uçurumun
azaltılması için öneriler
Sayısal uçurumla mücadelede atılacak ilk ve en önemli
adım teknolojik altyapının ülkenin her bölgesinde yeterli ve etkili bir şekilde
oluşturulması. Bilgi iletişim teknolojilerine yönelik halkın bilinç ve eğitim
düzeyinin artırılması, sahiplik düzeyinin yükseltilmesi için çeşitli çalışmalar
yapılırken; okullarda bulunan ‘bilişim teknolojileri’ sınıflarının ders
saatleri dışında da kullanıma açılmasıyla çevre halkının da bu sınıflardan
gereğince yararlanmasının önemli olduğu vurgulanıyor.
Erişim ve donanım ücretlerini düşürecek etkin politika ve
stratejilerin uygulamaya konulması, halka ucuz bilgisayar kredileri verilerek
bilgisayara sahip olma olanağı elde etmeleri sağlanabilir. Farklı bölgelerde ve
değişik gelir düzeylerine sahip gruplar arasında internete erişim açısından
gözlenen uçurumu önlemeye yönelik çalışmalar yürütülmeli.
Özellikle eğitim
alanında teknolojiye yapılan yatırımlar etkili bir çalışma ve planlamadan sonra
uygulamaya konulmalı.
Teknolojinin eğitim sisteminde doğru kullanılabilmesi ve
olası yararlarının üst düzeyde gerçekleştirilebilmesinde öğretmenler anahtar
konumda bulunuyor. Bu nedenle öğretmenlerin teknolojiyi programlarla
bütünleştirme konusunda gerekli eğitimi almaları gerekiyor. Ayrıca
öğretmenlerin meslek içinde eğitilmeleriyle ilgili önlemlerin alınması ve bu
amaçla gerekli finansal desteklerin sağlanması kaçınılmaz gözüküyor.
Yorumlar
Yorum Gönder