Fikir Ekonomisi Eşittir Yeni Fikirler
Teknolojik gelişmeler ekonomiyi ve sektörleri derinden
etkiledi. “Dijital Ekonomi” kavramı gündeme oturdu ve dünya ekonomisinde
oldukça önemli bir yer işgal ediyor. İş yapış biçimlerimiz değişiyor, yeni
meslekler doğuyor, bazı meslekler yok oluyor. Proje yapıcılığı artık Türkiye’de
de bir meslek olarak kabul edildi. Proje demek yeni fikirler demek. Fikirler
doğuyor yeni girişimciler doğuyor. Gidiş proje ekonomisine ya da fikir
ekonomisine doğru…
Gerçekte teknoloji, diğer girdilerin verimliliğini
arttıran yeni fikirler. Yeni fikirler,
yeni projeler ve yeni girişimciler. Türkiye’de gelinen süreçte bir tarafta ülke
çapında yaşanan sıkıntılar, diğer tarafta da sürekli canlı ve dinamik, oldukça
hareketli ekonomi yapısı. Gelir eşitlikleri, eşitsizlikleri ve demokratik bir
ekonomi günümüzün önemli tartışma konusu.
Teknoloji ya da yeni fikirlerin arkasından patentler ve
fikri mülkiyet hakları geliyor. Uluslar arası firmalar aldıkları patent
sayılarıyla birbirleriyle yarışıyor.
Dünyada ve ülkemizde fikri mülkiyet
haklarının genişletilmesi için oldukça çaba harcanırken, teknolojik buluşların
patent ve fikri mülkiyet hakkı kanunları ile korunmaları gerektiği her geçen
gün önem kazanıyor. Bilgisayar programları da yeni bir fikir olarak
değerlendirildiğinden dolayı fikri mülkiyet kapsamında değer görüyor.
Konu teknoloji ve yeni fikirler olunca bir yazılımın
geliştirilmesi için bazen milyonlarca dolar harcanması gerekiyor. Bu yatırımın
yapılabilmesi için yatırımcının aynı zamanda bu buluşu başkalarından da
koruyabilmesi gerekiyor. Bu da patent kanunu ve fikri mülkiyet haklarının
korunmasıyla oluyor.
Yeni fikirler, arkasından araştırma geliştirme (Ar-Ge)
yatırımları ve uluslararası teknoloji transferini de beraberinde getiriyor. Günümüzde
teknoloji gelişmiş ülkelerdeki büyük firmaların Ar-Ge yatırımları ile
üretiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise teknoloji satın alınıyor veya başka
şekillerde transfer ediliyor.
Ülkeler arasında teknoloji transferi değişik yollarla
gerçekleşir; eğer ülkelerin teknoloji seviyesi arttırılmak isteniyorsa bu
yatırımların yerli firmalar ve devlet işbirliğiyle yapılması daha faydalı olur.
Yabancı sermayenin de yüksek teknoloji alanlarında teşvik edilmesi gerekir.
Bilimsel konferanslar, bilim
adamı değişimi, akademik yayınlar da aslında fikir
ekonomisinin bir parçası. Bu tür faaliyetler ticari olarak pek kazanç sağlamasa
da uzun vadede ülkelerin teknolojik açığını kapatmasına yardımcı olur.
Ülkelerin teknolojik yeni fikirleri uygulamak için kaynak ayırması zorunludur.
Fikir ekonomisinde güvenlik
“Bağlı cihazların geleceği” açısından
2022’ye kadar dijitalleşme ile birlikte 14.4
trilyon dolarlık bir potansiyel değer yaratılması bekleniyor. Bu
potansiyel değerin azalan maliyetler, çalışan üretkenliği, tedarik zinciri ve lojistik müşteri deneyimi, yenilik ve inovasyon ile pazara sunma
süresinin kısaltılması gibi unsurlarla desteklenmesi önem kazanıyor.
Gelecekte, akıllı fabrikalar, online
pazarlama ve reklam, akıllı şebeke, online oyun ve eğlence, akıllı binalar,
online ticari kara araçları, online sağlık hizmetleri ve akıllı eğitim konuları
sayesinde üretimden son kullanıcıya kadar aklımıza gelen her konuda şu ankinden
daha fazla verimlilik ve memnuniyet sağlanacağı öne sürülüyor.
Yenilik, inovasyon ve teknolojiyi kullanmanın önemiyle birlikte, uçtan uca güvenlik büyük önem kazanıyor. Ne
kadar güvendeyiz? sorusuna yüzde yüz güvendeyiz şeklinde cevap veremiyorsak; güvenlik
zafiyeti kavramlarını tekrar düşünmemiz gerekiyor.
Akıllı teknolojiler ve dijitalleşme ile üretimde gerçekleşen değişim; işleri ikiye katlamanın yolu trafiği ikiye
katlamakta değil, etkileşim oranlarını ikiye katlamakta yatıyor.
Fikir ekonomisi ve
şekillendirilebilir altyapı sayesinde işin yapılış biçimiyle
ilgili köklü bir değişim yaşanıyor. Bu durum korkutucu mu? Çoğu kesim için öyle
olabilir. Ancak bu değişimi oluşturan, zorunlu kılan geçerli nedenleri göz
önünde bulundurmak gerekiyor.
Veri merkezlerini kurmak için durmaksızın çalışılsa da dünya değişmeye
devam ediyor. “Bulut” etkin biçimde yayıldı. Sanallaştırma yeni standart haline
geldi. İşletmeler ise on yıl öncesine oranla teknolojiyle daha çok iç içeler…
Fikir ekonomisi,
girişimciliğin içinde
Fikir ekonomisi aslında işletmelerin içinde
bulunan ve en zor görevleri gerçekleştirebilmek için çalışan girişimciliği
temsil ediyor. İşlerin doğru gitmediği veya gelişmesi gerektiği noktada yeni
bir fikri hayata geçirerek gidişatı tamamen değiştirmek mümkün olabilir.
Fikir ekonomisini desteklemek için önce bilgi teknolojileri altyapısını yeniden
kurmak ve kurgulamak gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder